Tarsus Belediye Lideri Haluk Bozdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yıl dönümünde Tarsus’un vilayet olabilmesi için bir çaba başlattıklarını belirterek, “Bu Tarsus’un tam bağımsızlık gayretidir. Burada da birebir Kurtuluş Savaşı’nda olduğu üzere acı da olacak, gözyaşı da olacak, emek de olacak, alın teri de olacak. Birçok şey olacak. Lakin şuradan emin olun, Tarsus il olmak zorunda” dedi.
Tarsus Belediyesince hazırlanan, 21 oda ve 58 medya kuruluşunca desteklenen ‘İl’le de Tarsus’ projesinin tanıtımı yapıldı.
Tarsus Spor Salonunda gerçekleştirilen ve sanatçı Meltem Cumbul’un sunuculuğunu yaptığı projenin lansmanına, ilçedeki sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra sanat etrafından de bir çok kişi katıldı.
10 bin yıl öncesine dayanan tarihi ve 400 bine yaklaşan nüfusu ile bir çok vilayetten daha büyük olan Tarsus’un coğrafik pozisyonu, sosyolojik ve ekonomik yapısı ile mitolojik tarihini anlatan sinevizyon gösterisi ile başlayan programda, sivil toplum örgütü temsilcileri tarafından ilçenin neden vilayet olması gerektiğini söz eden konuşmalar yapıldı.
“Bu Tarsus’un tam bağımsızlık mücadelesidir”
Dans şovlarının yer aldığı ve sunucu Meltem Cumbul’un ‘İl’le de Tarsus’ taşınabilir uygulamasının tanıtımını yaptığı lansmanda konuşan Tarsus Belediye Lideri Haluk Bozdoğan, Türkiye Cumhuriyeti kurulurken kimsenin altın tepside sunmadığını, kanla, göz yaşıyla, acıyla kurulduğunu söyledi. Bugün de bu tarihi günde atılan bu adımı ‘Tarsus’un tam bağımsızlık mücadelesi’ olarak nitelendiren Bozdoğan, “Burada da tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu üzere acı da olacak, gözyaşı da olacak, emek de olacak, alın teri de olacak. Birçok şey olacak. Fakat şuradan emin olun, Tarsus il olmak zorunda” diye konuştu.
Konuşmasını Tarsus’un 10 bin yıllık tarihi geçmişinden bahsederek sürdüren Bozdoğan, “Milattan evvel bin 200’lü yıllarda Konya Krallığı döneminde Tarsus nasıldı? Milattan evvel üç bin yılında Tarsus’un en kıymetli ticaret merkezi olmasını sağlayan şey neydi? Neolitik dönemde Tarsus’un tarım ve ticaretin başşehri olduğunu biliyor musunuz? Romalılar, Fransızlar, Mısırlılar bu kentte ne aradılar? Neden istila ettiler? Niye başşehir ilan ettiler? Tarsus niye bu kadar cazipti? Emin olun bu soruların cevaplarını vermekte hepimiz zorlanırız. Bugün burada sizlerle birlikte bu yaşlı kenti ayağa kaldırmak, gençleştirmek ve dünyaya yeni gelmiş bir bebek üzere saf, tertemiz, hak ettiği üzere besleyip büyütmek için bir ortada bulunuyoruz. Aslında biz bize yeteriz. Tarsus’un vilayet olmasını talep etmek ve vilayet olması için gerekliliklerin var olması, bildiğiniz üzere Tarsus’u vilayet yapmak için kâfi olmadı hiçbir vakit. Neden? Tahminen de Ankara lobisinin çok zayıf olmasıydı. Lokal idarelerin tahminen de bu tavrı sivil toplum kuruluşları ve halkla paylaşmamış olmasıydı. Tahminen de Mersin lobisinin devreye girip bu üzere bu üzere olayda Tarsus’un vilayet olmaması için dert oluşturmasıydı” diye konuştu.
“Bağlarımızdan kurtulmak istiyoruz”
Tarsus’un, Mersin ve Adana’dan çok daha eski bir kent olduğunun bilhassa bilinmesini istediğini vurgulayan Bozdoğan, şöyle devam etti;
“Kentimizi hür irademizle yönetebilmek, kentimizi bağları olan bir yapıdan kurtarabilmek, kendi kararlarını kendi halkıyla verebilen bir kent oluşturabilmek, ticaretiyle, tarımıyla, kültürüyle, sanatıyla, eğitimiyle güçlü bir kent olabilmek ismine, Tarsus’un vilayet olmasını istiyoruz. Tarsus müstakil ilçeler sıralamasında birinci sırada bulunuyor. Yani demek oluyor ki kentimiz, sağına soluna bakılmaksızın vilayet yapılabilecek ilçeler sıralamasında birinci sırada. Milattan evvel 66 yılında Tarsus Kilikya’nın başşehri pozisyonundayken nüfusu 450 bindi. Yani şu anki durumuyla misal bir durumdaydı. Tıpkı koşullarda Tarsus’un iki bin yıl evvel başşehir ilan edilmiş olması bile, vilayet yapılmasını zorunlu kılan nedenlerden bir adedidir. Tarsus’un Mersin’in bir ilçesi olmaması gerektiğini sırf bizler, sizler, bu salondaki destekçilerimiz söylemiyor. Sırf 400 bin nüfuslu Tarsuslu hemşehrilerimiz, esnaflarımız, eğitimcilerimiz söylemiyor. Sadece aydınlarımız, sanatkarlarımız, muharrirlerimiz söylemiyor. Sadece odalarımız, derneklerimiz, muhtarlarımız söylemiyor. Tarsus’un vilayet olmasını Asurlular istiyor, Tarsus’un vilayet olmasını Hitit İmparatorluğu istiyor, Tarsus’un vilayet olmasını Roma İmparatorluğu istiyor, Tarsus’un vilayet olmasını zulümden kaçan yedi uyurlar istiyor. Kölelikten kurtularak bağımsızlığını kazanan Bilali Habeşi istiyor. Tarsus’u tüm dünyaya tanıtan Saint Paul istiyor. Tarsus’a dağlarımızın eteklerinden bakan Yörük annemiz istiyor. Tarsus’u her sabah çörek kokularıyla uyandıran Arap teyzemiz istiyor. Yeterli günde berbat günde birbirimize sarıldığımız Kürt kardeşimiz istiyor.”
MAKAM ARACININ PLAKASINI 82 YAPTI
Bu arada Tarsus Belediye Lideri Haluk Bozdoğan, belediyeye ilişkin makam aracının plakasını da 82 NK 001 olarak değiştirdi. Bozdoğan, toplantı salonuna 82 plakalı makam aracıyla geldi.