Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek – Titanic, 15 Nisan 1912’de battığında 1514 bireye mezar olmuştu. Birinci sınıf kamaralardaki yolcuların kurtulma bahtı daha büyüktü. Lakin kimi yolcular kurtulsa bile eski sıhhatlerine kavuşamayacaktı. Richard Norris Williams da gelecek vadeden genç bir tenisçiydi. Aslında birçok kişinin üçüncü sınıf kamaralarda bile olsa seyahat yapmak istediği Titanic’in yolcusu olmak üzere bir hayali yoktu. Williams, New York’a gidip tenis konusunda kendini geliştirmek ve memleketler arası turnuvalara katılmak için Harvard’a kayıt yaptırmak istiyordu. Şanssız bir hastalığa yakalanmasa babasıyla birlikte Titanic’e de hiç binmemiş olacaktı.
WILLIAMS’I TITANIC’E GÖTÜREN HASTALIĞI
Williams 1912’nin şubat ayında ABD’ye gidecekti. Lakin beklenmedik bir formda kızamığa yakalandı. Hastalığı, planlanan seyahatin ertelenmesine sebep olmuştu. Bu nedenle Richard, babası Charles Williams’la New York seyahati için nisan ayında birinci seferini yapacak Titanic’in birinci sınıf kamaralarından birine bilet aldı. Baba-oğul, Fransa’nın Cherbourg kentinden Titanic’e bindikten dört gün sonra kaptan Edward Smith ile bir akşam yemeği yiyip kamaralarına çekildi. 14 Nisan gecesi, dünyanın en lüks transatlantik gemisindeki son akşam yemeğiydi. Kısa bir mühlet sonra gemi buz dağına çarptığında ikisi de uyuyordu. Sarsıntı ve gürültüyle uyandıklarında 1997’de çekilen Titanic sinemasına mevzu olacak o sahne gerçekleşti.
Richard, sıkışmış kapıyı açmaya çalışan görevliyi itip kapıyı kırdı. Misyonlu, kendisini White Star Şirketi’ne şikâyet edeceğini söylese de bu hiçbir vakit olmadı. Richard ve Charles İngiltere’nin gurur kaynağı olan gemi ikiye bölünmeden kendilerine birer can yeleği bulmuşlardı. Gemi batsa da boğulmayacaklardı. Lakin çok değerli bir noktayı atlamışlardı. 0 santigrat derecenin altındaki suda uzun müddet kalmasıyla yaşayacağı hipotermi (vücut sıcaklığının 34.4 santigrat derecenin altına düşmesi), genç tenisçinin hayatını değiştirecekti.
Richard Norris Williams
‘BACAKLARINI KESMEMİZ LAZIM’
Richard Norris Williams ve Charles Williams gemi ikiye bölünene kadar birbirlerinden ayrılmadılar. Fakat Charles, oğlu kadar şanslı değildi. Baba, Titanic batarken oğlunu sakinleştiriyordu. Kendisi 30 yıl evvel diğer bir gemi kazasından da kurtulmuştu. Charles, Titanic’in de yaşadığı evvelki kazadaki üzere 10-15 saat ayakta kalabileceğini düşünmüştü. Fakat White Star’ın asla batmayacağına inandığı gemi buz dağına çarptıktan sonra 2 saat 40 dakika dayanabildi. O gece Titanic gözden kaybolmadan evvel devrilen bir bacanın altında Charles da gözden kayboldu. Richard artık tek başınaydı ve suda kalan bacaklarını hissetmiyordu. Tüm gücüyle aksi dönmüş bir filikaya kadar yüzdü. Filikaya çıktıktan 4 saat sonra Titanic yolcularını kurtarmaya gelen Carpathia gemisi tarafından kurtarıldı.
Kurtarılana kadar ıslak kıyafetlerle soğukta kalması onun için büyük tehlike taşıyordu. Kurtulan herkes gemide sıhhat denetiminden geçirildi. Sıra Richard’a gelmişti. Lakin genç tenisçi için her şey yolunda gitmiyordu. Bacakları soğuk suda donmuştu ve artık hissizdi. Gemi tabibi bacaklarını kesmek gerektiği konusunda ısrarcı olsa da Richard bunu asla kabul etmedi. “Bacaklarıma gereksinimim olacak” diyerek hekimi reddetti. Richard her saat başı gemide yürüme denemesi yaptı. Sakatlığını idmanlarla atlatmaya çalıştı. Bu eforu ilerleyen günlerde onu teniste dünyanın en bilinen iki isminden biri yapacaktı.
Karl Howell Behr (solda) – Richard Norris Williams (sağda)
TITANIC TENİSÇİLERİ KARŞI KARŞIYA
Titanic’ten kurtulan tek tenisçi Richard Norris Williams değildi. Karl Howell Behr de gemiden kurtulan öteki tenisçiydi. Kazanın üzerinden şimdi 2 ay geçmiş olmasına karşın Richard, turnuvada rakibini mağlup etti ve karışık çiftlerde ABD Ulusal Şampiyonası’ndan madalyayla döndü. Richard Williams kendisini olimpiyatta altın madalyaya götürecek yolda birinci değerli galibiyetini kazadan 2 ay sonra aldı. 1914’te kendisiyle birlikte gemiden kurtulmuş Karl Behr ile kortta karşı karşıya geldi. Richard, Behr’in de kendisi üzere Titanic kazazedesi olduğunu bu turnuvada öğrendi. Williams deneyimli oyuncu karşısında galip gelerek bir madalya daha kazandı. 1916’da artık dünyada tenisin iki numaralı ismiydi. 1924 Paris Olimpiyat Oyunları’nda Karışık Çiftlerde Hazel Hotchkiss Wightman ile altın madalyayı da aldığında yıllarca hafızalardan silinmeyecek deniz kazasından kurtulmuş bir olimpiyat şampiyonuydu.
Williams ve Behr yalnızca gemide ya da kortta değil, ömür uzunluğu birçok yerde bir ortaya geldi. Behr, Williams’ın kız kardeşinin arkadaşı olan, tıpkı vakitte Titanic’ten birlikte kurtulduğu Helen Monypeny Newsom ile 1913’te evlendi. Behr 1949’da hayatını kaybettikten sonra Helen de tenisçinin diğer bir yakın arkadaşıyla yine evlendi. Richard Williams, unutulmaz macera ve başarılarla dolu hayatına 2 Haziran 1968’de veda etti. Anıları ve muvaffakiyetlerini Titanic’in unutulmaz anılarının yazıldığı ‘Hatırlanması Gereken Bir Gece’ kitabının müellifi Walter Lord’a anlattı. Anılar daha sonra Kanadalı ünlü direktör James Cameron’un sineması ile ölümsüzleştirildi.