Olay, 5 Şubat 2020’de Osmangazi ilçesi Geçit Mahallesi’nde meydana geldi. Balıkesir’in Susurluk ilçesinde yaşayan iş insanı Ömer Er, 45 ER 081 plakalı arabasına, otostop yapan 2 genci aldı. Er, Bursa’ya gideceklerini belirten gençlere, kamyon garajına bırakabileceğini söyledi. Er, bir müddet sonra aç olduklarını öğrendiği ikiliye lokantada yemek ısmarladı. Lokantadan çıktıktan sonra gençlerden biri, arabası kullanmak istediğini söyledi.
Ömer Er de anahtarı verdi. Koşarak arabaya binen 2 genç, kaçtı. Er’in ihbarı üzerine polis takımları, harekete geçerek plakası tespit edilen arabası aramaya başladı. Yaklaşık 2 saat sonra araba, Karacabey ilçesindeki trafik denetim noktasında misyon yapan polis gruplarınca fark edildi. Polis gruplarının ‘dur’ ihtarına uymayan genç, arabası kent merkezine sürdü. 2 genç, arabayla 3 akaryakıt istasyonundan yakıt alıp, fiyatını ödemeden kaçarken, polis grupları alarma geçti. Kentteki ’45’ plakalı tüm araçlar durdurulup, denetim edildi. Akaryakıt istasyonlarının güvenlik ve mobese kameraları dahil 1200 manzara incelendi. Yapılan incelemeler sonunda arabası kullanan kişinin, Mustafa Alınç olduğu tespit edildi.
ÇAPRAZ ATEŞE ALIP ÖLDÜRDÜ
Otomobilin sahibi Ömer Er de Bursa’ya geldi. Er, Keles Emniyet Müdürlüğü’nde vazifeli polis memuru kuzeni Halil İbrahim Er’i telefonla arayıp, kendisine yardımcı olmasını istedi. Ömer Er ve kuzeni Halil İbrahim Er, kent merkezinde arabası aramaya başladı. Polis grupları, 1 gün sonra 45 ER 081 plakalı arabası fark etti. Polisin ‘dur’ ihtarına karşın Mustafa Alınç, arabayla kaçmaya devam etti. Alınç, Geçit Mahallesi’ndeki zeytinlik alana girerek, bir sefer daha izini kaybettirdi. Fakat durumdan haberdar olup bölgeye gelen Ömer Er, arabası gördü. Er ve polis memuru kuzeni, arabası çapraz ateşe aldı. Tabancalardan çıkan mermilerden biri, Alınç’a isabet etti. Alınç’ın denetiminden çıkan araba, zeytin ağacına çarptı. Ömer Er ve kuzeni, olay yerine geldikleri aracı bırakarak, kaçtı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sıhhat grupları sevk edildi. Mustafa Alınç’ın hayatını yitirdiği tespit edildi. Polis tarafından yakalanıp gözaltına alınan Ömer Er tutuklanırken, açığa alınan Halil İbrahim Er de isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı.
15 YIL MAHPUS CEZASI
Ömer Er hakkında ‘haksız tahrik altında çocuğu taammüden öldürme’ kabahatinden, tutuksuz sanık Halil İbrahim Er hakkında ise ‘haksız tahrik altında çocuğu taammüden öldürmeye yardım etme’, ‘kamuya ilişkin eşyayı hatada kullanma’ kabahatlerinden ömür uzunluğu mahpus cezası talebiyle Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılama sonunda tutuklu sanık Ömer Er, haksız tahrik indirimi uygulanarak 15 yıl mahpus cezasına çarptırılırken, mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Halil İbrahim Er’in ise beraatine hükmetti.
“ÇOCUK OLDUĞUNU POLİS MERKEZİNDE ÖĞRENDİM”
Taraf avukatlarının temyize götürdüğü karar, Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nce ‘Haksız tahrik indirimi kararı en alttan verilir’ gerekçesiyle bozuldu. Dava, Yargıtay’ın bozma kararının akabinde tekrar görüldü. Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Ömer Er’e son kelamı soruldu. Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasını isteyen Er, “Olayın meydana gelmesinden ötürü çok üzgünüm. Benim de ailem ve çocuklarım var. İsteyerek yapmadım. Uzaktan otomobilde 1.74 uzunluğunda sakallı birini gördüm. Ölen kişinin çocuk olduğunu polis merkezinde öğrendim. Pişmanım” diye konuştu.
Yargıtay’ın bozma ilamına uyan mahkeme heyeti, Ömer Er’in evvel müebbet sonra da haksız tahrik indirimi en alt huduttan uygulanarak 12 yıl 6 ay mahpusa çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti. Karar, mahkeme liderine karşı, oy çokluğuyla alındı.