Marius adlı kaçak bir adam bir gün şehrin ortasında, elinde küçük kartlar olan 14 yaşında Down sendromlu bir kızla karşılaşır. Kızın etrafında kimse yoktur ve belli ki kayıptır. Kısa süre sonra anlaşılacaktır ki, Hanna adlı bu kız Berlin’deki kayıp babasını aramaktadır. Kaçak Marius ister istemez Hanna’ya bu arayışta yardımcı olacaktır.
Kendini hatırlatan gerçekler
Berlin’e gitmek üzere yola çıkarlar, yol boyunca karşılarına çıkan birbirinden ilginç insanlar ise onları asıl aradıklarından bambaşka bir noktaya getirecektir. Karşılaşılan her insan, geçmişte yaşananlara dair bir metafor ve önlerine çıkan her gerçek, ayrı bir imgeye dönüşecektir.
Sayfa: 200
Bir çağın vicdanlı insanları
Okurların Kudüs, Beyefendiler, Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek gibi romanlarından aşina olduğu üzere Tavares, yine küçük küçük oyunlar kurarak toplumsal, hatta evrensel hafıza meselesini kurcalıyor bu kez. İlk satırından son noktasına kadar bu çiğ çağın vicdanlı insanlarına sesleniyor.