Spor Toto Süper Lig’in ilk haftasında Beşiktaş, Kayserispor’la karşı karşıya geldi. Heyecan dolu mücadele 90+6’ncı dakikada Rachid Ghezzal’ın attığı gol sonrası Beşiktaş’ın galibiyetiyle tamamlandı. Siyah-beyazlıların performansını spor yazarları kaleme aldı.
İşte Beşiktaş – Kayserispor maçına dair değerlendirmeler…
ATTİLA GÖKÇE / İYİ Kİ GHEZZAL VAR
Tabelayı bir kenara bırakalım… Beşiktaş, aldığı ve alacağı sonuç ne olursa olsun heyecan vermiyor, keyif vermiyor… Kimsenin umudunu kırmak istemem ama, ümit de vermiyor.
Transfer kampanyasında rakiplerine göre bütçesi ve heyecanı az, aklın kontrolünde alımlar yaptı yönetim. İlk bakışta yeni gelenlerin eskileri aratmayacağı düşünülse de dünkü oyunda hem Vida’yı aradılar hem de “direk döven” Batshuayi’yi! Sakatlıktan maç kadrosuna giremeyen Josef ile Welinton da arananlardandı.
Beşiktaş taraftarlarına yakın plan baktım dün… Gençler, yaşlılar, çocuklar, kadınlı erkekli tribündeydiler. Tatil mevsiminde stadın dörtte üçünü doldurmuşlardı. Tek yürek izlediler Beşiktaş’ı… Tek çehre ile…
Yüzlerinde kaygı, endişe, karamsar ve sessiz bekleyişlerle izlediler maçı. O nedenle enerjileri de düşüktü… Ancak Cenk Tosun’un ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünün inceleme sürecinde coştular. Sonrası yine sessizlik. Neyse ki Ghezzal vardı. 90+’ların tükendiği o son dakikalarda Rosier’in getirdiği topu Weghorst ince bir dokunuşla Ghezzal’ın önüne sürdü. O da sol köşeye gönderdi meşin yuvarlağı…
Şimdilik bütün takımı ipten aldı. Ismael’i de yönetimi de!.Peki sonrası? Onu bilemeyiz. Ligin ilk haftaları kaza olasılıkları yüksektir, kayıplar peş peşe gelebilir. Sadece Beşiktaş için değil. Tüm ekipler için.Valerien Ismael’in sistemiyle uğraştık durduk: Dörtlü mü – üçlü mü? Bu savunma sistemi üzerindeki yüksek tartışma ortamı gösterdi ki üçlü savunma felaket değildir dörtlüsü de sizi uçurmaz. Her iki halde de dünkü Kayserispor gibi rakiplere olmayacak toplar kaptırırsanız geçiş oyunlarına izin verirseniz, uzun toplarıyla sizleri boşta yakalamalarına göz yumarsanız, gelecek maçlarda canınız çok acır, yanarsınız.
Kayserispor transferde “tahtası kapalı” kulüptü. Tek kişi alamadılar. En yeni sporcuları sakatlık nedeniyle 1 yıldır oynamayan Ali Karimi’ydi… İlk maçını dün oynadı çocuk.
Kapalı tahta takımı, açık oyunla takdir ve saygı kazanmayı bildi. Gavranoviç’in kaçırdığı goller var. Bertolachi’nin, Cardoso’nun şeytan zekalarıyla yarattığı pozisyonlar var. Çağdaş Hoca’yı da Berna Başkanı da kutlamak gerekiyor.
Beşiktaş orta alanda üretemeyen, savunamayan, oyuna amatör heyecanından başka bir şey koyamayan bir görüntü sergiledi. O boş kalan, açık veren orta alanda Salih de Kartal da zorluk derecesi yüksek maçta zorlandılar. Gedson Fernandes için aynı şeyleri söyleyemeyiz. O üzerine düşen yükü fazlasıyla taşıdı.
Weghorst, iyi niyetli, çalışkan bir santrfor. Ne var ki özellikle ilk yarıda arkadaşları onunla oynamıyorlardı sanki. Adam yanız kalıyordu. Kalabalık savunma içinde daha fazla Beşiktaşlı olsa, o karambolde golü daha kolay bulabilirlerdi. Muleka da beklenen katkıyı sağlayamadı…
Oyun Nkoudou ve Cenk Tosun’un katıldığı dakikalardan itibaren, Ali Karimi’nin de kırmızı kart görmesinden sonra, hareketlendi. Beşiktaş eksik Kayserispor önünde maçı kazanacağına inanmaya başladı.
Cenk Tosun’un ofsaytla iptal edilen golü. Sonra peşpeşe gelen sarılarla kırmızı. Neyse neyse… Bunu da atlatırsın Cenk… Beşiktaş’ın evladısın, seviliyorsun. Üzülme.Weghorst, oyunun bozukluğu nedeniyle Batshuayi’yi bile arattı dedik ya, insafsızlık etmeyelim.. Çalışkan, oyunu iyi izleyen, arkadaşlarıyla oynamak isteyen, topsuz oyunu da bilen bir oyuncu. Bu kıymetten kısa zamanda yararlanmayı öğrenmeleri gerekir.
Bu arada Kolovetsios’un kafayla yere çarptırarak kestiği topun ellerine değmesi, doğal bir durum. O pozisyondan penaltı beklememek gerekir. Ofsayt kararı da doğru, penaltı için ötmeyen düdük de!
Maçın adamı? Elbette Ghezzal!…
Dünkü golcünün hakkını ödemeye alkışlar yetmez!
SERDAR SARIDAĞ / ISMAEL SORUNLARI GÖRMELİ
İlk yarıya baktığımızda “ben hazır değilim” diye bağıran bir Beşiktaş gördük. Taraftar satışa çıkarılan biletlerin tamamını tüketmiş olsa da evindeki ilk maçında da beklediği görkemli açılışı göremedi. Muleka-Weghorst eşleşmesi mi sorundu acaba? Yoksa Kartal-Gedson birlikteliği, Kayserispor için bu bölgeyi otoban haline mi getiriyordu?
İlk yarıda soldaki Muleka, Kasımpaşa’daki günlerini özlüyor mu acaba? Gerçekten de soru işaretleri çok olan bir maç oldu. Eksik transferler de dün gecenin bahanesi olabilir miydi acaba?
Maça etkisiz başlayan Kartal, 9. dakikada kalesinde az kalsın gol bile görebilirdi. Sağdan rahat bir şekilde içeri giren Gavranovic, bu net fırsatı değerlendiremedi. Hatta 23. dakikada Cardoso’nun, Ersin’den dönen şutu da konuk takım için önemli bir fırsattı. İlk yarıda Beşiktaş adına umut veren tek pozisyonları ise Weghorst’un 41. ve 44. dakikalarda ceza sahasındaki şutları oldu.
Valerien Ismael ikinci yarıda doğru bir değişiklik yaptı. 57. dakikadaki Muleka-Nkoudou değişikliği Beşiktaş adına olumlu bir değişiklik oldu. Hatta Karimi’nin 67’de ikinci sarı karttan oyun dışı kalması da Beşiktaş için iyi oldu. Bir de bunların üzerine Cenk Tosun’un 77’de oyuna girmesi, Beşiktaş taraftarını daha da umutlandırdı. Ama onun da maçın bitine sayılı dakikalar külü kırmızı kart görmesi, hem takımdaki hem de tribündeki coşkuyu söndürdü. 90+6’da Ghezzal attığı golle tribünlerdeki o ateşi yeniden yaktı. İlk haftasında üç puan kazanmış olsa da Beşiktaş teknik heyeti, çok acil önlemler alma gerçeğini de görmezden gelmemeli.
BİLAL MEŞE / GHEZZAL GELİR FATURAYI KESER
Kayserispor, ekonomik anlamda hiç transfer yapmadan Süper Lig’e giriş yaptı. Yani tahtası kapalı!
Buna karşın ilk yarıda Beşiktaş’la kafa-kafaya bir mücadele ortaya koydu. Öyle ki bu devrede en net, hatta yüzde yüzlük gol pozisyonunu Gavranoviç’le yakaladı, gelin görün, öyle kötü vurdu ki, kendisi de kaçırdığına şaşırdı.
Dönelim Beşiktaş’a… Sol stoper Saiss ve Masuaku görücüye çıktılar. Sol bek Masuaku’yu beğendim, sağlam oynuyor. Saiss çok ofansa çıkması iyi, ancak hakem Ümit Öztürk’le sık sık muhabbete dalmasına ne demeli? Çene çalacağına görev yerine dönsene arkadaş!
Kuşkusuz Kartal’ın orta alandaki en önemli dişlilerinden Souza’nın olmayışı bence Kartal’ın en büyük handikapıdır. İster beğenin ister beğenmeyin, bana göre Welinton savunmanın olmazsa, olmazıdır.
Dikkatimi çeken orta alandaki genç cengaver Kartal Kayra idi. 22 yaşında, ilk kez on birde sahaya çıktı, basmadık yer bırakmadı, aferin ona.. Salih Uçan’ı da beğenirim, ancak ön liberoda ne kadar yararlı olduğu tartışılır.
Beşiktaş, bu yarıda üçüncü bölgede müthiş bir baskı ve pres yaptı. Yaptı yapmasına da, gelin görün ki bu enerji üretime yansımıyorsa, rakip defansı aşmaya yetmiyorsa neye yarar ki? Düşünün, koca yarıda Kartal, 44’de Weghorst ile bir pozisyon buldu, onu da kaleciye nişanladı, hepsi o kadar!
İsmael’in N’Koudou hamlesi, Kartal’ın sıkıntılı futboluna ilaç gibi geldi. Tecrübeli oyuncu özellikle sol tarafı etkin kullanırken, ortalarıyla ofansa hareket getirdi, göndermek isteyenlere müthiş bir yanıt verdi.
Kayserispor mu? Valla bu yarıda da oyunu kendi yarı alanında kabul ederken, fırsatlar kovalamayı da ihmal etmedi. Ne var ki, 68’de Karimi, çift sarıdan kızardı, takımını on kişi bıraktı.
Rakibin eksik kalması kuşkusuz, pozisyon üretmekte sıkıntı çeken Kartal’ın ekmeğine yağ sürdü, oyunu da tek kaleye çevirdi. Ghezzal ve Salih uzaktan kaleyi yoklarken, tribünler hop, hop kalktılar.
Konuk takım tüm hatlarıyla savunmaya kapanırken, o kalabalık savunmayı açacak çilingir, 90 artı 6’da bulundu. Adı da Ghezzal’di. Asist mi? Werghost.. Cenk Tosun’un attığı tek gol de VAR’dan döndü. Ofsayt nedeniyle gol sevinci kursağında kalırken, o da uzatmalarda çift sarıdan kızaran ikinci isim oldu.
İşin özeti, on kişi kalana kadar Kayserispor, Kartal’a seyircisi önünde ecel terleri döktürdü. Valla kutlamak gerekir. Bu oyunda biliyoruz ki, sürekli savunmaya kapanmak, puan almak için asla yeterli değildir. Ghezzal gelir, faturayı kesiverir. Heyecanlı ve de keyifli bir maç izledik dersek abartmış olmayız.