Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Gücün hakimiyeti mi kuralların gücü mü” temalı 17. Bled Stratejik Forumu’nun “Avrupa’da kaç Avrupa var?” başlıklı panelinde konuştu. Çavuşoğlu, Avrupa’da savaşları engellemek için kurulan birçok kurum olmasına rağmen Ukrayna-Rusya savaşının patlak verdiğine değinerek, “Tarihte gerçekten korkunç savaşlar yaşadık Avrupa’da Türkler ve bazı Avrupalı ülkeler arasında, Balkanlar’da ve şu anda bütün bunları aştık ve bölgemizde gerçek bir dostluk kuruldu. Bugün yaşadığımız savaş bugün ya da yarın bir aşamada er ya da geç sona erecek. Ne kadar uzun süreceğini bilmiyoruz. Peki biz bu savaştan dersler çıkaracak mıyız? Neden bütün bu örgütleri kurduk, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü bütün bunların kurulmasının sebebi kıtamızda ya da dünyada başka bir savaş olmaması içindi. Ama şu anda var bir savaş. Şu anda savaş Avrupa’ya geri döndü maalesef” dedi.
“Müzakere edilmiş olan bir çözüm aslında ilk baştaki haftalarda çok daha kolay olabilirdi”
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının başladığı ilk haftalarda müzakere yoluyla çözümün çok daha kolay olabileceğine değinen Çavuşoğlu, “Müzakere edilmiş olan bir çözüm aslında ilk baştaki haftalarda çok daha kolay olabilirdi. Antalya’da bir araya gelmelerini sağladık. Özellikle İstanbul’da bir araya gelmeleri sağladık. Aslında ilk haftalarda dediğim gibi çok daha kolaydı ve şimdi aslında çözüme ulaşabilmek o kadar kolay değil maalesef bazı şeyler değişti. Bizim gerçekten gördüğümüz Bucha’dan gelen tablolardan sonra birçok şey değişti” dedi.
“Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün garanti altına alınması lazım”
Artık Ukrayna-Rusya savaşında şu anda sahada farklı gerçekler olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Ukrayna’nın Donbass bölgesi dışında birçok şehir düştü diyebiliriz. Biz burada barıştan bahsediyoruz ama bunun karşılıklı kabul edilen bir barış olması gerekiyor. Ama aynı zamanda adil bir barışçıl çözüm olması gerekiyor. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün garanti altına alınması lazım. Peki şimdi müzakere masasına geri dönebilirler mi? Bu kadar kolay mı? Yeni gerçekler müzakerelerin ilerleyen aşamalarında etkili olacaklar. Kırım ve Donbass’ın statüsü ile ilgili olarak konumları bile değişti” dedi.
“Hem Rusya ile hem Ukrayna ile iyi ilişkilerimiz var”
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında elinden geleni yaptığına dikkat çeken Çavuşoğlu, “Biz elimizden geleni yapıyoruz her iki tarafa da erişimimiz var. Her iki tarafla da hem Rusya ile hem Ukrayna ile iyi ilişkilerimiz var. Şu anda ilkeli bir duruşumuz var. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Ukrayna’ya belki de birçok NATO müttefikinden daha çok destek veriyoruz. Ama aynı zamanda biz Rusya ile de bir diyalog içerisindeyiz. Bu diyalog da meyvelerini veriyor. Bu nedenle bir araya gelmelerini sağladık. Bu tahıl anlaşması işe yaradı” dedi.
Rusya’nın devlet nükleer enerji şirketi Rosatom’un başkanı ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) başkanın İstanbul’da bir araya geldiğini açıklayan Çavuşoğlu, uzmanların şu an Zaporijya Nükleer Santrali’ne gittiğine değindi. Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan ve devam eden müzakerelerin ateşkese ve kalıcı bir barışa gideceğini ümit ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, Ukrayna ve Rusya devlet başkanları arasında başından bu yana arka planda iletişimin devam ettiğini belirtti.
“Dün itibariyle 56 gemi 1.3 milyon ton tahılı taşıdı”
İstanbul’da imzalanan tahıl anlaşmasının iyi işleyen bir mekanizma olduğunu aktaran Çavuşoğlu, “Dün itibariyle 56 gemi 1.3 milyon ton tahılı taşıdı. Rusya’nın bazı endişeleri vardı. Biz bunu da yönetmeye devam ediyoruz. ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres ile görüşmelerimiz devam ediyor. Aynı zamanda biz Türkiye olarak hiçbir zaman bu ülkelerden tahıl ithal etme ihtiyacında olan bir ülke değiliz. Bazı ithalatımız var ama tahıl açısından kendi kendimize yetiyoruz” dedi.
“Rusya’nın saldırgan tutumunu desteklemem mümkün değil”
Anlaşmasının bir parçası olarak diğer ithalat kalemlerinin de kolaylaştırılması gerektiğine değinen Çavuşoğlu, bu konuyu gündeme getirdiğinde ise Rusya’yı destekliyormuş gibi lanse edildiğini ifade ederek, “Ben bunu söylediğim zaman Rusya’yı destekliyormuşum gibi anlatıyorlar. Rusya’nın saldırgan tutumunu desteklemem mümkün değil. Nisan ayında Latin Amerika’daydım gübre ile ilgili bir ihtiyaç vardı. Özellikle tahıl anlaşmasının herhangi bir engel olmadan uygulanması gerekiyor” dedi.