İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, partisinin Diyarbakır 2. Olağan Vilayet Kongresi’ne katıldı. Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen kongrede konuşan Akşener, “Gelin bu demiri birlikte dövelim, zulmün çekicini zalimin elinden alalım. O çekiçle istibdadın zincirlerini kırıp, o kırık zincirden kardeşliğin demirini birlikte dövelim. Güzellik memleketin her yerine ulaşacak. 14 Mayıs işte bunun miladı olacak. Kurtla öldüren, çobanla yiyen, sahibiyle ağlayanlara daima birlikte daima bir ağızdan ‘Yeter kelam milletindir’ diyeceğimiz kutsal bir milat olacak. Zira istibdat onlarınsa hürriyet bizimdir, saray onlarınsa sandık bizimdir, zulüm onlarınsa mayıslar bizimdir…100 yıl evvel olduğu üzere bugün de bayrağımızın altında yaşamaktan gurur duyan, vatanımızın toprağında alın teri olan, Cumhuriyetimizin bekçisi olan, Kürt’üyle, Türk’üyle herkesle devletimizi vasatlığa mahkum eden bu ucube sistemi değiştireceğiz” dedi.
Akşener, gençlerin, “Dik dur eğilme Diyarbakır seninle” kelamlarına karşılık “İsteseniz de eğilemiyorum maalesef beceremiyorum o işleri” karşılığını verdi. Akşener, “Tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin kenti, Diyarbakır’ımızın güzel ve cesaretli evlatları, bayanlarımız ve gençlerimiz…Türkiye’nin bu periyodunda en büyük acıyı, zorluğu çeken bayanlar sizleri selamlıyorum” dedi. Akşener, Diyarbakır’ın ilçelerini teker teker sayarak selam yolladı, “Bundan 5 yıl evvel güçlü ve varlıklı Türkiye hayalime ortak olan kardeşlerime selam olsun. Önümüzde bir çöl var, aşmalıyız’ diyen, ‘Kardeşliğimize karşı bir tuzak var bozmalıyız’ diyen dava arkadaşlarıma selam olsun. Ülkemizin yorgun düştüğü, devletimizin yıprandığı son yıllarda Türkiye için yeni bir şeyler söylemek için yola çıktık” diye konuştu.
Akşener, GÜZEL Parti’nin kuruluşunu anlatarak şöyle devam etti:
“İYİ Parti’yi bu vatanın has evlatları Kürtler kurdu, Türkler kurdu, Zazalar kurdu. Eşitliğe, güvenliğe ulaşma ülküsüyle milletimizin her renginden yürekli insanlarımız kurdu. Salonlara sığmadık meydanlara aktık, meydanlara sığmadık memleketimize aktık. DÜZGÜN Parti’nin bu destansı kıssasında Diyarbakırlı kardeşlerimin de büyük katkısı var.”
“Her türlü iftiraya inat Diyarbakır’ın partisine kalbini açtığını” söyleyen Akşener, kelamlarını şöyle sürdürdü:
BURAYA RIZANIZI ALMAYA GELDİM: Birinci günden beri uçurumun kenarındaki ülkemizi kurtarmak için yanımdasınız. Adalet, huzur, memnunluk için yanımdasınız. Zulme karşın, baskılara karşın aslanlar üzere yanımdasınız. Bu topraklar misafirperverliğin topraklarıdır, mertliğin topraklarıdır. Buraya boş kelamlar hamasi nutuklar için gelmedim ben buraya bu topraklar kurumasın diye Dicle’de bir damla su olmaya geldim. Hevsel’in çiçekleri solmasın diye bir avuç güneş olmaya, bu zirvelerde maral olmaya marazları kovmaya geldim. Ben buraya çalmadan gireceğim kapım olduğunu bildim ve onun için geldim. Buraya rızanızı almaya geldim. Karanlık gölgeleri yırtmaya geldim. Ben buraya kucaklaşmaya geldim zira düşmanlar barışır lakin kan kardeşler kucaklaşır. Bugün gök mavi, dağ yeşil, tarla hudut olan memleketimizde gök gri, dağ delik deşik tarla ise boş duruyor.
BUGÜN ARTIK TÜRKİYE’DE AK PARTİLİLER VE ÖBÜRLERİ VAR: Devletimizin başında ne yazık ki milletimizin sıkıntılarını görmezden gelen, sesini duymayan vicdansız bir iktidar var. Kendini ağa, milletimizi de maraba gören nahoş bir anlayış var. Milletin iradesini tek bir kişinin dudağı ortasına sıkıştıran ucube bir sistem var. Bugün devlet zorbaların eline kalmıştır, bugün bayrak şuursuzların eline kalmıştır. Bugün artık ülkemizde Türk Kürt yok, Sünni Alevi yok, sağcı solcu yok. Bugün artık Türkiye’de AK Partililer ve başkaları var. Bir yanda kabahat sürece özgürlüğü olanlar var bir yanda nefes alması kabahat olanlar var.
5 BİN DOLARLIK KIYAFET GİYEN PUDRACILAR VAR: Kasaptan üç kesim pirzolayı armağan olarak alan anneler var çocuğuna ikram alan. Ancak tuhaf pantolonlu, bin dolarlık ayakkabı giyen, 5 bin dolarlık kıyafet giyen pudracılar var. Görgüsüz otomobiliyle, teknesiyle fotoğraf çektirip gencecik umutsuz çocuklarımızın gözüne sokan saygısız yetiştirilmiş kuşaklar var. Biz bu sıkıntıyı bitirmeye geldik. Cumhuriyetimizin eşitleyen kıymetleriyle geldik. Sayın Erdoğan ve arkadaşları yolsuzluğu, yasakları, yoksulluğu kaldırmak için demokrasi trenine binmişlerdi lakin sonra ne oldu birinci durakta o trenden indiler. Milletimizi açlıkta, mutsuzlukta eşitlediler. Kanayan yaralarımızı bıçakla deştiler, yeni yaralar açtılar. Buradaki bayanların günlük hayatta çektiği pek çok acıyı, öfkeyi inanın Türkiye’nin her yerindeki bayanlar, şu anda size hitap eden bayan da yaşadı, yaşamaya devam ediyor.
BU UCUBE SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ: İslam’da iftira yoktur. Karşınızda duran bu şahsa ateistten tutun kafire kadar her şey dendi. Acıda, zulümde, yoklukta, eziyette eşitlendik lakin her şeye karşın yaralarımızın bir merhemi var, o merhem bizdedir. 1915’te Çanakkale’de omuz omuza şehit olurken o merhemi bulduk. 1922’de Sakarya’da namahremin bileğini bükerken o merhemi bulduk. 1923’te Ankara’da ışıl ışıl bir hayali birlikte kurarken o merhemi bulduk. Biz o yaraları 2023’te de birebir mübarek merhemle İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Trabzon’da, Erzurum’da, Diyarbakır’da, Bitlis’te, Siirt’te, Mardin’de tıpkı bundan 100 yıl evvel olduğu üzere bugün de bayrağımızın altında yaşamaktan gurur duyan herkesle, vatanımızın toprağında alın teri olan, Cumhuriyetimizin bekçisi olan herkesle Kürt’üyle, Türk’üyle herkesle devletimizi vasatlığa mahkum eden bu ucube sistemi değiştireceğiz.
GÜN HIRSIZLARDAN HESAP SORMA GÜNÜDÜR: Hiçbir devlet yoktur ki vatandaşına kaygı saçarak yükselsin. Zira devlet vatandaşını korkutmak için değil ona itimat vermek için vardır. Aranızda daha memnunum, daha huzurluyum, daha zenginim diyebileniniz var mı? Kurumlarımızın, paramızın, vatandaşlığımızın bile kıymet kaybettiği bugünlerde her yeni güne bir krizle uyanan Türkiye’nin nereye gittiğini görebileniniz var mı? Yok. Türkiye varlıklı bir ülkedir, bizim isyanımız bu iş bilmezliğidir. Bizim isyanımız bu memleketi zulümle yönetenlerdir. Bugün geldiğimiz noktalarla keşkelerle bir yere varamayız. Gün el ele güneşin doğduğu yere bakma günüdür. Omuz omuza verip burçların üzerinden Hevsel’in üzerinde güneşi izleme günüdür. Soframızdan, hakkımızda, vatandaşlığımızdan, insanlıktan çaldılar. Gün hırsızlardan hesap sorma günüdür. Sesi çıkmayanların sesi olacağız. Yoksulun, fukaranın ezilmesini engelleyeceğimize kelam verdik. Milletimizin hakkını rant peşinde koşan yandaşlara yedirmeyeceğimizi kelam verdik. İnsanımızı esir almaya çalışan tüm tahakkümleri yıkacağımıza ‘yeter kelam milletindir’ diyerek toplumumuzu hürriyete kavuşturacağımıza kelam verdik. Sözümü kelam, dün olduğu üzere bugün de gerisindeyiz.
İFTİRALARI, PALAVRALARI BOŞA ÇIKARTTIK: Tehditle, kaygıyla ortamıza girebileceklerini zannettiler, palavradan bir tarih yazarak ortamıza girebileceklerini zannettiler, çok yanıldılar. UYGUN Parti yolsuzluğa, yoksulluğa, palavralara karşı gayrettir. Kimse merak etmesin biz bu çarpık sistemi değiştirecek vizyona sahibiz. Bugüne kadar karşılaştığımız zorlukları devlet millet el ele verip çözdük. İftiraları, palavraları boşa çıkarttık. Bizim tek kriterimiz milletin oyunu milleti temsil etmek için kullanan gerçek siyasetçilerle muhatap olmaktır. Halka karşın değil, halka hakikat, halk için hareket eden siyasetçilerle rekabet etmektir. Problem cumhuriyeti kelamda özde sahiplenmekse, problem silahlara veda kan dökmeye de tövbe etmekse, problem her türlü musibetin karşısında çelikten sarsılmaz bir biz olmaksa, biz varız. Biz konuşan Türkiye’den yanayız. Bugün çocuklarımız aç, gençlerimiz umutsuz, haneler bereketsiz, memleket bayram sofrasını unutmuş. O bayram sofrasını birlikte kuracağız. Bu ülke nevruzundan, baharından kopartılmış. 1920’nin değerini bilemedik 2020’yi kaybettik, 1923’ün değerini bilemezsek 2023’ü kaybederiz. Bu cendereden çıkışımızın tek yolu konuşan bir Türkiye, konuşan bir millettir. Kardeşlikte buluşmuş, meşverette birleşmiş bir millet. Tıpkı ateşin üzerinden birlikte atlayabilen bir millet. Ben bugüne kadar ne elin sıtmasını kabul ettim ne de ötekinin öldürmesine razı geldim. Ne kimsenin örsü oldum ne de oburunun alımlı olmaya razı geldim. O halde diyorum ki; gelin bu demiri bir arada dövelim, zulmün çekicini zalimin elinden alalım. O çekiçle istibdadın zincirlerini kırıp, o kırık zincirden kardeşliğin demirini birlikte dövelim. Düzgünlük memleketin her yerine ulaşacak. 14 Mayıs işte bunun miladı olacak. Kurtla öldüren, çobanla yiyen, sahibiyle ağlayanlara daima birlikte daima bir ağızdan ‘Yeter kelam milletindir’ diyeceğimiz kutsal bir milat olacak. Zira istibdat onlarınsa hürriyet bizimdir, saray onlarınsa sandık bizimdir, zulüm onlarınsa mayıslar bizimdir.”
DİYARBAKIR VİLAYET LİDERİ ENSARİOĞLU İLE EŞİNİN KISSASI ANLATTI
Akşener, DÜZGÜN Parti Diyarbakır Vilayet Lideri Vejdin Ensarioğlu ile eşi Fatmanur Ensarioğlu’nun Hakikat Yol Partisi periyodunda birbirleriyle nasıl tanıştıklarını anlatarak, “Fatmanur kardeşim Giresun’da gençlik kolları lideri, beyefendi de Diyarbakır genlik kolları lideri. Biz bunlarla eğitim yapıyoruz derken onlar birbirini sevmiş. Hayatta hiçbir şey gözümden kaçmaz bu kaçmış, yeni öğreniyorum” dedi. (HABER MERKEZİ)