AJet, Bosna Hersek’in başşehri Saraybosna’nın akabinde, Tuzla kentini de uçuş ağına ekledi. Haftada bir gün (pazartesi) İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Tuzla Milletlerarası Havalimanı’na karşılıklı sefer düzenlenmeye başlandı.
AJet Genel Müdürü Kerem Sarp, ilk uçuşla ilgili düzenlediği basın toplantısında, tuz yataklarıyla da tanınan Tuzla’ya açtıkları sınırın, Türkiye ile Bosna Hersek ortasındaki ekonomik ve kültürel münasebetlerin gelişmesine katkı sağlamasını temenni etti.
Tuzla seferlerini artırmayı oluşacak talebe nazaran değerlendireceklerini aktaran Sarp, “Bosna Hersek’te uçabileceğimiz ikinci büyük kent arayışımız vardı, Tuzla’yla tıpkı vakitte Osmanlı tarih ve kültür miraslarından kalan ilişkilerimiz da var. Yabancı hava yollarının da ağır olarak operasyon yaptığı, kendi içinde yıllık 500-600 bin trafiğin olduğu büyük bir havalimanı. Bundan ötürü tercih ettik. Potansiyeli yüksek.” diye konuştu.
“Bu pazardan hisse alabileceğimizi düşünüyoruz”
Sarp, Tuzla’dan Avrupa’ya en fazla uçuş gerçekleştiren Avrupalı düşük maliyetli bir taşıyıcının bu pazardan çekildiğini belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Burada büyük bir boşluk var. Tuzla bölgesinin Avrupa’da bayağı bir diasporası var, güçlü bir nüfus var. Yıllık 600 bin kişinin Tuzla’ya gelmesi, akrabasını ziyaret etmesi önemli bir sayı. Bu pazardan hisse alabileceğimizi düşünüyoruz. Nasıl olacak? Diyelim ki Danimarka’dan bir Bosna Hersek vatandaşı buraya direkt uçamıyor, o denli bir imkanı yok, İstanbul’a Sabiha Gökçen Havalimanı’na getireceğiz, oradan Tuzla’ya taşıyacağız ya da dönüşlerini bu biçimde sağlayacağız. Bu biçim trafikler havacılıkta çok fazla. Bu trafiği alacağız. Hem Türkiye’den hem de Bosna Hersek tarafından talep var.”
Bu ay yurt dışında 9 noktaya uçuş başlattıklarını bildiren Sarp, uçak sayılarının operasyonları yürütmek için kâfi olduğunu söyledi.
Gelecek yıl uçak sayısını 104’ün üzerine çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Sarp, “Yatırımlar devam ediyor, filoyu gençleştirmeye çalışıyoruz. Filo gençleştikçe yakıt tasarrufunuz artıyor, tıpkı vakitte sürdürülebilirliğe katkınız oluyor. Yeni jenerasyon uçakları aldığımızda hem yakıt maliyetlerimiz düşecek hem de yolcularımıza daha kaliteli hizmet sunmayı sağlayacağız.” tabirini kullandı.
Sarp, Türkiye’nin en genç hava yolu firması olarak hizmet vermeye başladıkları 31 Mart’tan bu yana yaklaşık 12 milyon yolcu taşıdıklarını belirterek, “Bunun 8 milyonu iç çizgi, 4 milyonu dış sınır yolcusu. Yıl sonuna kadar 16 milyon yolcuya ulaşacağımızı öngörüyoruz, hatta 16 milyonu biraz geçebiliriz. Önümüzdeki sene de 20 milyonun üzerinde yolcuya ulaşmayı hedefliyoruz. Gelecek sene 2 haneli büyümeyi hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni kurulan bir hava yolu şirketi olarak başlangıçta kimi aksaklıklar yaşadıklarını lakin süratli aksiyonlarla bu meseleleri aştıklarını belirten Sarp, “Bundan sonra biz, yolcusunu dinleyen ve yolcusunun gereksinimlerine nazaran hem dijital hem de yolcu memnuniyeti manasında kaliteli hizmet sunan bir hava yolu olmak istiyoruz.” dedi.
“Avrupa’da açılacak yeni destinasyonlar var”
Sarp, Avrupa’da hala açılacak yeni destinasyonlar bulunduğuna işaret ederek, “Bu sınırları açabilmemiz için iki ülke ortasındaki sivil havacılık mutabakatlarının buna müsaade veriyor olması lazım. İspanya pazarında yokuz ancak orada önemli bir talep var. İtalya’da iki noktaya uçuyoruz, daha fazla noktaya uçabiliriz. Almanya’da gurbetçilerden canlı bir talep var. Almanya’da da uçuş sayılarımızı artırmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Yeni çizgileri ve frekans artışlarını planladıklarını aktaran Sarp, “Bunlarla ilgili de yol haritasında, kış tarifesine başlayarak, yaz tarifesine daha fazla sefer koyarak bu talebi karşılamayı planlıyoruz. Bu biçimde yolumuza devam edeceğiz.” tabirini kullandı.
Sarp, 2033’te 200 uçağa ulaşma stratejileri bulunduğunu anlatarak, “Dış sınırlarda 54 noktaya uçuyoruz. 10 yıllık süreçte bunu 104’ün üzerinde noktaya getirmeye çalışacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Uçmak artık lüks olmaktan çıkıyor”
Hava yolunda artan kapasite ve kampanyaların, tüketici lehine sonuçlar doğurduğuna işaret eden Sarp, “Hava yolları kapasitesi artıkça doğal olarak talebi de tetikliyorsunuz. Nasıl tetikliyorsunuz? Evvelce diyelim ki 400 avroya bir bilet varken, arzla fiyatlar aşağı hakikat gidiyor. Aslında seyahat etmek isteyen yolcu lehine fiyatlar aşağı geliyor. Yurt dışına çıkmak ya da yurt içinde uçmak artık lüks olmaktan çıkıyor. Kapasiteyi artırınca ek talep yaratmada sorun yaşamıyoruz.” dedi.
“Ankara turizmine katkı sağlamak istiyoruz”
AJet’i, “Ankara’nın iç çizgilerde yurt içine açılan tek kapısı” olarak niteleyen Sarp, şu değerlendirmede bulundu: “Dış sınırlarda da büyüme amacımız var. Ankara ve etrafındaki vilayetlere yurt dışından da turist getirerek buranın turizmine katkı sağlamak istiyoruz, bu hususta çalışmalarımıza başladık. Ankara ve etrafında, Konya, Eskişehir, Afyonkarahisar üzere rotalarda, birbirine yakın vilayetlerde bir paket oluşturup, yurt dışından getirdiğimiz turistin, Ankara’dan başlayarak 5-6 günlük bir cinsle İç Anadolu’nun kentlerini gezdirip daha sonra İstanbul’dan dönmelerini sağlayacağız.”
“Kendi pilotumuzu yetiştireceğiz”
Türkiye’de pilot açığı bulunduğuna işaret eden Sarp, “Kendi pilotumuzu yetiştirmek için yatırım yapacağız. Kendi eğitim ve simülatör merkezlerimizi kurmak için yatırım yapacağız.” dedi.
Sarp, kabin ve bilgi teknolojileri alanlarında da yatırımların belirli bir plan kapsamında hayata geçirildiğini kaydetti.