Mülteci girişini büyük ölçüde kısıtlamayı planlayan Hollanda hükümeti, Avrupa Birliği (AB) göç kurallarının askıya alınması için harekete geçti. Faşist Özgürlük Partisi’ne (PVV) mensup Sığınma ve Göç Bakanı Marjolein Faber, çarşamba günü AB Kurulu’na resmen başvurarak yeni bir Avrupa muahedesi kapsamında, sığınma kuralları konusunda Hollanda’ya istisna tanınmasını istedi.
AB idaresi, mevcut sığınma kurallarının Hollanda için bağlayıcı olmaya devam edeceğini bildirdi. AB, daha evvel yalnızca Danimarka ve İrlanda’ya göç konusunda istisna uygulamıştı.
GEERT WILDERS, BAKAN FEBER’İN ‘TARİH YAZDIĞINI’ SÖYLEDİ
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın aktardığına nazaran Bakan Faber, AB Komisyonu’na yaptığı resmi müracaatta, Hollanda’nın sığınma konusunda kapsam dışı kalmak istediğini belirtti. Hollandalı bakan, ülkesinin yeniden kendi sığınma siyasetini uygulaması gerektiğini vurguladı. PVV lideri Geert Wilders, sağ kolu olan bakan Faber’in “tarih yazdığını” savunarak “Hollanda, göçten vazgeçmek istediğini AB Komitesi’ne bildirdi” dedi.
Ancak Brüksel idaresi, AB sığınma ve göç kurallarının Hollanda için bağlayıcı olmaya devam edeceğini açıkladı. Komiteden yapılan açıklamada, AB mutabakatında rastgele bir değişiklik yapılana kadar bu durumun devam edeceğinin altı çizildi. Kurul sözcüsü, AB sığınma ve göç siyasetinin yakın gelecekte değiştirilmesini beklemediğini de kelamlarına ekledi.
AB üyesi Danimarka ve İrlanda’ya, 1992 yılında imzalanan Maastricht Anlaşması’ında yapılan bir değişiklik uyarınca, sığınma kurallarında istisna tanınmıştı. Kapsam dışı bırakılan bu iki ülke, sığınma ve göç mevzularında AB düzenlemelerini askıya alabiliyor. Danimarka, Maastricht Antlaşması’nın reddedildiği referandum sonucu, İrlanda da İngiltere ile özel bağlantı ve iki ülke ortasındaki ortak seyahat alanı nedeniyle bu türlü bir istisna elde etmişti.
Ancak Brüksel’deki kaynaklar, bu türlü bir istisnanın Hollanda için tanınmasının uzun vakit alacak şiddetli bir süreç olacağına işaret ediyor. Bunun için Maastricht Anlaşması’ında yeni bir değişikliğe gidilmesi, akabinde 27 AB üyesi ülke parlamentosunda bunun onaylanması gerekiyor.
AB MEVZUATI NE DİYOR?
Mevcut AB maddelerine nazaran, üye ülkeler, sığınma ve göç konusunda kendi inisiyatifi ile hareket edemiyor. Sığınma konusunda istisna talebinin Avrupa hukuku ile çelişen unsurlar içermemesi gerekiyor.
Hollanda hükümeti, AB’nin tanıdığı istisna çerçevesinde sığınma müracaatlarını süreksiz olarak askıya almak istiyor. Lakin AB maddeleri gereği bu mümkün değil. Şu anki düzenlemelere nazaran, sığınma hakkı temel bir insan hakkı kabul edildiği için, AB mevzuatı Hollanda’nın hayata geçirmek istediği katı sınırlamalara müsaade vermiyor.
İstisna talebinin, AB’nin genel sığınma siyasetine ziyan vermemesi gerekiyor. Bu nedenle, Hollanda hükümetinin sığınma hakkı ve aile birleşimi konusundaki planlarının AB siyasetine aykırı düştüğü vurgulanıyor.
Hollanda Sığınma ve Göç Bakanı Faber, AB Komisyonu’na yaptığı müracaatın kıymetli bir sinyal olduğunu belirterek, Almanya ve İsveç’in de daha sıkı bir sığınma siyasetinden yana olduğunu vurguladı. Hollandalı bakan, bu konudaki taleplerin artması durumunda Brüksel idaresinin kendilerine kulak vermek zorunda kalacağına inanıyor.
HÜKÜMET NE YAPACAK
Hollanda hükümetinin programına nazaran, bir sonraki adım Başbakan Dick Schoof tarafından bir harika hal kararnamesi çıkarılarak, sığınma müracaatlarının askıya alınması ve aile birleşiminin zorlaştırılması olacak.
Hükümet programına nazaran, aile birleşimi için en az iki yıl bekleme şartı getirilecek. Konutu ve kâfi resmi aylık geliri olanlar aile birleşimi talep edebilecek. 18 yaşından büyük çocuklar aile birleşimi kapsamından çıkarılacak. Sığınmacılara artık süresiz oturma müsaadesi verilmeyecek. Savaş bölgelerinden gelen sığınmacılar, orada durumun olağana dönmesinin akabinde ülkelerine geri gönderilecek.
Geçen yıl toplam 48 bin sığınmacının gittiği Hollanda’da bu yıl bu sayının 32 ila 63 bin ortasında olması bekleniyor. Hollanda’da yaklaşık 40 bin sığınmacı da aile birleşimi için sırada bekliyor.
(ALINTI)