Kuzey Kore’nin nükleer programını koruyan askerlerin yaşadığı dehşet verici sıhhat sıkıntıları gün yüzüne çıktı. Kuzey Koreli sığınmacı Kim Jeong-ae, kardeşinin nükleer tesislerde vazife yaptığı sırada yaşadığı vahim hastalıkları anlattı.
Mirror’da yer alan habere nazaran, Kuzey Kore’nin nükleer programına dahil olan şahısların yaşadığı dehşeti gözler önüne seren Kim Jeong-ae, kardeşi Kim Jong-chul’un ölmeden evvel yaşadıklarını aktardı.
Güney Kore’ye sığınmadan evvel Yongbyon Nükleer Bilimsel Araştırma Merkezi yakınlarında yaşayan Kim Jeong-ae, kardeşinin askere alındıktan sonra 13 yıl boyunca tesisi koruduğunu ve ailesini ziyaret etmesinin yasaklandığını tez etti.
Kardeşinin yüzünün askerden döndükten sonra tanınmaz hale geldiğini belirten Kim Jeong-ae, “(Kardeşinin) Gençlik yıllarında orduya gittiğinde, bir bebek üzere berrak ve bembeyaz bir cildi vardı. Geri döndüğünde çene çizgisi siyaha dönmüş ve yüzü morarmıştı” dedi.
Kim Jeong-ae, “Bu değişimin orduda karşılaştığı zorluklar yüzünden olduğunu düşündük lakin radyasyona maruz kaldığını hiç düşünmemiştik” tabirini kullandı ve “İnce bacaklarındaki açık yaralar enfekte haldeydi. O kadar berbattı ki bakamadım bile. Bir bacağında irin ve kan karışımı kurumuştu. Bir bacağında ise hala iltihap akan yaralar vardı” kelamlarını sözüne ekledi.
“BÜYÜK BAŞKAN VE ULU LİDERİN SICAK İLGİSİ SAYESİNDE…”
Üç ya da dört ayda bir kardeşinden mektup aldıklarını söyleyen Kim Jeong-ae, yedi yıl boyunca “büyük başkan ve şanlı liderin sıcak ilgisi sayesinde güzel besleniyorum ve düzgün şartlarda mükemmel vakit geçiriyorum” yazdığını vurguladı.
2001’de 30 yaşındayken askerden terhis edilen Kim Jong-chul, dokuz yıl sonra 39 yaşındayken öldü ve resmi mevt sebebi karaciğer kanseri olarak belirlendi.
Kardeşinin bacaklarındaki doku vefatı (nekroz) nedeniyle dehşet ağrılar çektiğini vurgulayan Kim, “nükleer tesislerde çalışanların 40’lı yaşlarına kadar yaşayamayacağına dair bir kelam vardır” dedi.
Kim, tüm tedavi prosedürlerini denediklerini fakat kardeşinin yaralarının güzelleşme göstermediğini ve derin uykudan yoksun olduğunu söyledi.
Kim, nükleer tesislerde vazife yapmış ve ölmek üzere olan askerler için kurulmuş bir hastanedeki birçok hastanın tıpkı belirtilerle öldüğünü duyduğunu aktardı.
KUZEY KORE’NİN NÜKLEER PROGRAMI
Sovyetler Birliği’nin 1940’larda verdiği takviye ile birinci adımlarını atan Kuzey Kore’nin nükleer programı, yıllar içinde büyük bir dönüşüm geçirdi ve milletlerarası güvenliği tehdit eden bir mevzu haline geldi.
Kuzey Kore, 1970’lerde, nükleer enerjiyi barışçıl emellerle kullanma taahhüdüyle Nükleer Silahların Yayılmasını Tedbire Antlaşması’na (NPT) imza attı. Fakat 1990’ların ortalarında, Kuzey Kore’nin bâtın nükleer silah geliştirme faaliyetleri ortaya çıktı ve 2003’te NPT’den çekildi.
2006 yılında birinci nükleer testini gerçekleştiren Kuzey Kore, sonraki yıllarda daha fazla test ve füze denemeleri yaptı. 2011 yılında babası Kim Jong-il’in vefatının akabinde iktidara gelen Kim Jong-un, dünya çapında büyük bir telaş kaynağı olan nükleer programını süratle tekrar başlattı.
2013’te üçüncü, 2016’da dördüncü ve 2017’de beşinci nükleer testlerini gerçekleştiren Kim Jong-un milletlerarası yansılarla karşılaşırken 2018 ve 2019’da dönemin ABD Başkanı Donald Trump ile tepeler gerçekleştirdi. Yapılan doruklarda Kim Jong-un, Kuzey Kore’nin nükleer silahsızlanma istikametindeki taahhütleriyle dikkat çekti lakin bu görüşmelerden somut bir sonuç çıkmadı.