Sabah müellifi Ferhat Ünlü, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü gecesinde MİT’te neler yaşandığını kaleme aldı. O geceye ilişkin MİT tarafından hazırlanan raporun bir kısmını aktaran Ferhat Ünlü, Darbe teşebbüsü mühletince devrin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın öteki ülkelerdeki muhataplarıyla temaslar kurduğunu ve kalkışmanın bir darbe teşebbüsü olduğunu belirtilerek, milletlerarası alanda kalkışma aykırısı açıklamalar yapılmasına katkı sağladığını belirtti.
Rapora nazaran; Hakan Fidan’ın görüşme yaptığı ülkelerden en süratli tepki alıp darbe teşebbüsüne karşı Türkiye’nin yanında olduğunu birinci söyleyen ülke Rusya ve onun lideri Vladimir Putin oldu.
Ferhat Ünlü’nün yazısı şöyle:
“15 Temmuz 2016 hain darbe ve iç işgal teşebbüsünün üzerinden tam yedi yıl geçti. Öncesi ve sonrasıyla yaşayarak öğrendiğimiz FETÖ ile gayret sürecinin şahikalarından biriydi 15 Temmuz.
Millet, devlet zora düştüğünde ona omuz verdi ve Türkiye Cumhuriyeti milletin dayanağıyla büyük bir varta atlattı.
Bugün bu köşede 15 Temmuz’un yedinci yıldönümü vesilesiyle ‘bakir’ istihbarat raporlarına dayanarak o gece, devletin kalesinde, yani Ulusal İstihbarat Teşkilatı karargâhında neler yaşandığına bakacağız.
Hemen başlayalım. Teşkilat’ın hazırladığı raporların birinden kısa bir alıntı yapacağım:
‘15 Temmuz 2016 tarihinde darbe teşebbüsünün başlamasının akabinde, tüm Teşkilat işçisi acilen teyakkuz durumuna geçirilmiştir.
…Karargâh yerleşkesi ve İstanbul Bölge Başkanlığı’na gerçekleştirilen helikopter hücumlarına, ateş buyruğuyla birlikte, hafif silahlarla anda karşılık verilerek direnç gösterilmiştir. Ayrıyeten Teşkilat çalışanı tarafından gösterilen güçlü direnç ve bu kapsamda açılan ağır ateş sonucu MİT Müsteşarı’nı almaya gelen helikopterin yerleşkeye inme ve sızma faaliyetleri önlenmiştir.’
KARARGÂH FÜZELERLE SAVUNULDU
Şimdi… Bu kısımda bir öbür rapordan alıntı yapacağız. Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın Yenimahalle’deki eski karargâhının nasıl savunulduğunu tekrar MİT raporundan inceleyeceğiz.
Şöyle diyor raporda: ‘… Alınan tedbirler kapsamında, hava savunma füzelerini otomatik olarak algılayan savaş uçakları ve helikopterlerin, stratejik kurulu ve tesisler üzerindeki uçuş sayılarında bariz bir azalma meydana gelmiştir. Hava savunma füzelerinin maksadı olan hava harp araçları da faaliyetlerini sonlandırmıştır… Darbe teşebbüsü müddetince MİT Müsteşarı tarafından öbür ülkelerdeki muhataplarıyla temaslar kurulmak suretiyle, kalkışmanın bir darbe teşebbüsü olduğu belirtilerek, milletlerarası alanda kalkışma zıddı açıklamalar yapılmasına katkı sağlanmıştır.’
MİT’E BİRİNCİ KARŞILIK VEREN RUSYA
Şimdi, burada duralım. Rapordan alıntıladığım son cümlenin haber bedeli yüksek zira. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görüşme yaptığı ülkelerden en süratli tepki alıp darbe teşebbüsüne karşı Türkiye’nin yanında olduğunu birinci söyleyen Rusya ve onun lideri Vladimir Putin oldu. Bir başka deyişle MİT Başkanı Hakan Fidan’ın o süreçte yürüttüğü diplomasiye birinci yanıt veren ülke Rusya idi. Bunda elbette Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la en uzun müddettir diplomasi yürüten önder olmasının bariz tesiri var. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü, bana sorarsanız sonuncu olarak bilgiye legal, seçilmiş iradenin mi, yoksa sözün hem literal, hem de mecazi manasıyla ‘tabansız’, gaspçı bir örgütün mü hâkim olacağı ile ilgili savaşın son muharebesiydi. Devlet içi gayret 2012’de, hatta 2011’de başlamıştı.
MİT’in; istihbaratın, bilginin kalesi olarak 15 Temmuz’daki işlevi çok kıymetliydi. Millet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde bütün kurumları üzere gözbebeği olan bu kuruma da sahip çıktı.
Yazı 10 bin vuruşa yaklaştı, artık toparlayalım: Güçlü çabalar istihbarat sisteminin bağışıklığını artırır elbette. Ancak bir ülkenin daima içeriden tehditlerle sınanması yılgınlığa da sebep olur. Bu manada 15 Temmuz 2016’da, 12 Haziran 2007’de Ergenekon operasyonlarıyla FETÖ tarafından açılan parantezin devlet ve millet tarafından kapanması hoş bir milattır. Artık kapanmıştır, bir daha açılmamak üzere…”