Sosyal medya ve paylaşım biçimlerinin hayatımıza girmesi, internetin gelişmesiyle oldu. Bu gelişim çok hızlı oldu ve bazen anı yakalayamıyoruz. Günlük hayatımızda olağan görünen değişimler bir önceki kuşaklar için yadırganabiliyor.
2000-2007 arası yıllarda internet çok fazla ciddiye alınmamakta, sosyal medyada daha çok, kimlik, mekan, yenilen içilen şeyler paylaşılmaktadır.
Bu paylaşımlardan biri de kitaptır. Kitap okumak gösterişten uzak yapılması gereken bir eylem olmakla birlikte; “entelektüel” görünmek için de çevreye verilen bir mesajdır.
Kitapları elbette okumalıyız ama bunu bir gösteriş olmaktan çıkartmalıyız. Sosyal medyanın ve teknolojinin gelişmesi, hayatımıza iyice yerleşmesiyle beraber günlük hayatımızda farklı değişimler baş gösterdi.
“Kitap okuyorum”
Yediğimizi, içtiğimizi, tatilimizi, sevgililerimizi ve daha pek çok şeyi paylaşmaktan geri durmuyoruz. Kitapları da paylaşıyoruz, paylaşalım tabii ki ama bunu sırf “Kitap okuyorum” mesajını vermek değil, gerçekten okuduğumuz için yaptığımızda anlam kazanır.
Duygusal tatmin
Bu paylaşımlar gündelik hayatta yaşarken yapılan paylaşımlardır. Son yıllarda gençler arasında gerçek hayatla dijital haya ve teknoloji adeta yüz yüze paylaşım ve anlaşma ortamı gibi kullanılmaktadır.
Sosyal medyanın yüz yüze konuşma imkanı da sunabilen bir iletişim ortamı olmasından dolayı gençler arasında bir yönüyle de duygusal tatmin aracı haline gelmektedir.