Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Gürcan: Türk ekonomisi ihracata yönelen bir yola girdi

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Ekonomi İşleri Birimince İstanbul’un 39 ilçesinde düzenlenen “Ekonomi Buluşmaları” toplantısı, Sultangazi ile devam etti.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Gürcan’ın sunumuyla, AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ekonomi İşleri Birimi Başkanı Gıyaseddin Gergin başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya,Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, AK Parti Sultangazi İlçe Başkanı Süleyman Yiğitoğlu, iş insanları ve sanayiciler katıldı.

Gürcan, Ekonomi Buluşmaları Programı’n Kayseri’den, Şırnak’a Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirildiğini söyledi.

Türk ekonomisinin ihracata doğru yöneldiğine dikkati çeken Gürcan, “Ekonomide özellikle 2020’de yaşadığımız pandemi sürecinden sonra 2021 yılında Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin kararıyla artık ekonomimizi istihdama dayalı, ihracatı önceleyen ve yatırımını büyüten bir ekonomi modeline doğru yönlendirdik. Geçtiğimiz 6-7 aydan beri, özellikle Merkez Bankası, faiz oranlarını düşürerek ekonomimizi ihracata doğru yönlendiren bir yola doğru girdik.” dedi.

-“2003’TEN 2020 YILINA KADAR TÜRKİYE HER YIL ORTALAMA YÜZDE 3,4 BÜYÜDÜ”

Gürcan, küresel salgın döneminde de Türkiye ekonomisinin büyümesini sürdürdüğüne vurgu yaparak sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Türkiye 2003’ten 2020 yılına kadar ortalama her yıl yüzde 3,4 seviyesinde büyüme kaydetti. Ancak geçtiğimiz yıl pandemiyle beraber 2020’den sonra dünyada ciddi bir daralma oldu. 2021 yılında Dünya yüzde 3,1 küçüldü. Ancak Türkiye ekonomisi yüzde 1,8’lik bir büyüme kaydetti. Bu kapsamda, Türkiye Çin’le beraber büyüyen iki ülkeden birisi oldu. Çin ise yaklaşık 2,3 oranında büyüme kaydetti. Diğer bütün ülkelerde özellikle Hindistan’da 7,3’lük işte Avrupa bölgesinde 6,3’lük bir ekonomik daralma baş göstermiştir. Türkiye bunu kendisi için bir avantaj olarak almıştır.”

Türkiye’nin salgının etkilerinden en hızlı toparlanan ülke olduğunu belirten Gürcan, şu değerlendirmede bulundu:

“Türkiye salgının etkisinden en hızlı toparlanan ülkelerden biri olmuştur. Ve yüzde 22’lik bir büyümeyle salgın sonrasında hızla normal hayata dönmüştür. 2021 yılının 3’üncü çeyreğinde ise yüzde 7,4’lük oranla hala en hızlı büyüyen ülkelerden bir tanesidir. İlk 3 çeyrekteki büyümeye yurt içi talebin katkısı 6,7, yurt dışı talebin katkısı da 5,1 olmuştur. Bu da bizim çok dengeli bir büyüme yaptığımızı gösteriyor. Sadece iç talepten dolayı değil aynı zamanda yurt dışı talebin de iç talebe oranı yaklaşık olduğunu rahatlıkla gösteriyor ve böylece dengeli bir büyümemiz görülüyor. Bu tablolar gerçekten Türkiye’nin güçlü ekonomisini gösteriyor.”

– KONKORDATO İLAN EDEN ŞİRKETLERİN SAYISINDA DÜŞÜŞ

Gürcan, kurulan şirket sayılarının artarken, kapanan ve konkordato ilan eden şirketlerin sayısında ise düşüş olduğuna dikkati çekerek, “Konkordato ilan eden şirketlerimizin sayısında ciddi bir düşüş var. Bu oran 2018’de bin 109 iken 2021’de yaklaşık 298 şirket konkordato ilan etmiş.” dedi.

Merkez Bankası’nın politika faizini sabit tuttuğunu hatırlatan Gürcan, “Zaman zaman ‘Türkiye’de politika faizleri enflasyonun çok altında’, ‘İşte enflasyondan düşük faiz politikasıyla yol yürünmez.’ ‘Enflasyon artı faiz vermek gerekiyor’ gibi söylemler oluyor. Ancak, ABD’de enflasyon 7 iken faizler 0,3, AB’de şu an enflasyon 5 iken faizler 0 düzeyinde bütün dünyada enflasyon faizin üzerinde seyrediyor. ” şeklinde konuştu.

Gürcan, ihracat ve imalat sanayi şirketleri için bir puanlık kurumlar vergisi indiriminin kabul edildiğine vurgu yaparak sözlerini şöyle tamamladı:

“Yatırım fonlarında elde edilen kar paylarının istisna edilmesine ilişkin düzenleme de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi.Önümüzdeki süreçte gelire endeksli senetler ihraç edeceğiz. Öncelikli sektör kredilendirme programlarını hayata geçireceğiz. Proje bankacılığıyla, sanayicimize daha proje bazında destekleri artırarak vereceğiz ve Katma Değer Vergisi’nde de bir sadeleştirme yapacağız. Bununla ilgili de sayın bakanımızın da çok ciddi bir talebi var, isteği var. Özellikle Katma Değer Vergisi’ni çeşitli oranlarda değil de daha sadeleşmiş bir şekilde vatandaşımızın önünde olması gerektiğine inanıyor. Mahsuplaşmayla alakalı da bir çalışmamız var. Devletin alacaklarıyla kişilerin bir yerde mahsuplaşmasını sağlamak.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir