Hürriyet, müsavat, uhuvvet günlerinde Trabzon!

Trabzon şehir tarihine önemli bir katkı sunan Devrim Günlerinde Trabzon isimli eser Selim Ahmetoğlu’nun kaleminden okuyucuyla buluştu. Kitap, II. Meşrutiyet, İttihatçılık ve Toplumsal Dönüşüm alt başlığıyla Osmanlı Devleti’nin en önemli kırılma noktalarından II. Meşrutiyet dönemine (1908-1914) Trabzon özelinde yoğunlaşmaktadır.

Bu kitap esasında, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi isimli eseriyle Türkiye’de tanınan meşhur Hollandalı Türkolog Erik Jan Zürcher danışmanlığında 2019 yılında Selim Ahmetoğlu’nun tamamladığı The Constitutional Revolution of 1908 and its Aftermath in Trabzon başlıklı doktora tezinin Türkçeleştirilmiş halidir. Dört bölümden oluşan kitap, sırasıyla Trabzon’da siyasi, ekonomik, eğitim, kültür ve toplumsal hayat başlıklarından oluşuyor.

II. Meşrutiyet denilince akla hemen Osmanlı başkenti İstanbul geliyor. Zira 1908 Jön Türk Devrimi burada yapılmış, II. Meşrutiyet ilan edilmiş ve II. Abdülhamid tahttan indirilmiştir. Bundan dolayıdır ki şimdiye kadar II. Meşrutiyet dönemi üzerine yapılan çalışmaların büyük bir kısmı Osmanlı payitahtı ve yakın çevresini incelemeyi ya da farklı bölgelere merkezden bakmayı amaçlamıştır. Selim Ahmetoğlu ise bu geleneksel çizginin dışına çıkıyor. Osmanlı’nın önemli liman kentlerinden Trabzon şehrini II. Meşrutiyet döneminde araştırırken şehirde yaşananları yine burada kaleme alınan konsolos raporlarından, gazete yazılarından ve belgelerden hareketle aktarmaya çalışıyor.

Devrim Günlerinde TrabzonnSelim AhmedoğlunII. Meşrutiyet, İttihatçılık ve Toplumsal Dönüşüm (1908-1914)nTimaş YayınlarınMayıs 2022 n336 sayfa

TRABZON ERZURUM DEMİRYOLU PROJESİ

Bütün hikâye aslında 24 Temmuz 1908 günü Trabzon Valisi Ferid Paşa’ya Babıali’den çekilen bir telgrafla başlıyor. Aynı gün şehrin ileri gelenleriyle bir araya gelen Vali Ferid Paşa, meşrutiyetin ilan edildiğini ve Kanun-i Esasi’nin yeniden yürürlüğe konduğunu haber veriyor. Bu durumu Trabzon’daki İngiliz Konsolosu Francis Jones’in raporunda en ince detaylarına kadar kaydetmesi oldukça kıymetlidir.

Yazarın etraflı bir şekilde ortaya koyduğuna göre II. Meşrutiyet idaresi, yapılan propaganda ve yönlendirmeler sayesinde Trabzon halkını İttihatçı teşkilatın yılmaz savunucuları haline getirmiştir. Trabzon’un Meşrutiyet idaresine karşı gösterdiği bu teveccühün yine de doğrudan bir karşılığını görmüş sayılmaz. Yazarın ifade ettiğine göre şehirde her ne kadar ticarî teşebbüslere girişilmiş olsa da büyük bir kazanım elde edilememiştir. Örneğin Trabzon-Erzurum arasında inşa edilmesi planlanan demiryolu projesi hayata geçmemiş, tarımsal yatırımlardan beklenilen sonuçlar elde edilememiştir. Yazara göre, her şeyi devletten beklemenin fayda vermeyeceği, insanların ellerini taşın altına koymaları gerektiğini anlayan Trabzonlular nihayet bir-iki şirket kurmaya girişmiş ancak bu da istenen düzeyde başarılı olmamıştır.

Kitapta Trabzon’da eğitim, basın-yayın, tiyatro ve sinema gibi konulara da yer veren yazar, II. Meşrutiyet döneminde eğitimin yaygınlaştırılmaya çalışıldığı, köylere okul yapılması meselesi üzerinde durulduğundan bahsetmektedir. Zira İttihatçıların Osmanlı toplumunu ancak eğitim sayesinde modernleştirebileceğini aktarmaktadır. II. Meşrutiyet döneminde devletin her yerinde olduğu gibi Trabzon’da da bir “basın-yayın patlaması” olmuş, böylece pek çok dergi ve gazete piyasaya çıkmaya başlamıştır. Tiyatro ve sinema ise sanat kaygısından ziyade İttihatçı düşünceyi yaymanın bir aracı olarak kullanılmıştır.

İNGİLİZ ARŞİV BELGELERİ

Yazarın Osmanlı ve İngiliz arşiv belgeleri ile İngiliz konsolos raporlarının yanı sıra kullandığı en önemli birincil kaynak ilgili dönemde Trabzon’da çıkartılan gazetelerdir. Birçoğu bugüne tam bir koleksiyon halinde ulaşmayan bu gazetelerin yazar tarafından erişilebilen sınırlı sayıları bile birçok mesele hakkında kıymetli veriler sunmaktadır. Bugüne kadar özellikle yerel gazetelerin iyi muhafaza edilmemesi, var olanlara da zaman zaman erişim zorlukları çıkarılması mahalli tarih araştırmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu duruma belki de en güncel örnek kitabın yazarı Selim Ahmetoğlu’nun Toplumsal Tarih dergisinin bu ayki sayında yayımlanan söyleşisinde ifade ettiği Trabzon’da Meşveret isimli gazeteye erişmede yaşadığı sorunlardır. Basın Müzesi’ne, geçen yıl vefat eden Cahit Kayra’nın bağışladığı gazete nüshalarına ancak rahmetli Orhan Koloğlu’nun tavassutuyla erişme imkânı bulabilmiştir. Böylece Ahmetoğlu, Trabzon tarihine doğrudan katkı sunabilecek pek çok gelişmeyi de aydınlatabilmiştir.

Son olarak denilebilir ki bu eserin Osmanlı’nın farklı vilayet veya bölgelerinde II. Meşrutiyet döneminin nasıl yansıdığına ilişkin yapılmasına ihtiyaç duyulan yeni araştırmaları teşvik edeceğine şüphe yoktur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir