Golden Foot 2022’ye layık görülen ve ödülünü Aralık ayında düzenlenecek törende alacak olan Fatih Terim’i eski öğrencileri anlattı.
Deneyimli teknik adamın Fiorentina’dan eski futbolcuları Nuno Gomes, Giuseppe Taglialatela, Christian Amoroso, Mauro Bressan, Fabio Rossitto ve Sandro Cois ile Galatasaray’dan eski öğrencisi Ryan Babel Golden Foot resmi internet sitesine Fatih Terim’i anlattı.
1996-2000 yılları arasında Galatasaray ile 4 lig şampiyonluğu ve UEFA Kupası zaferi yaşayan Fatih Terim, İtalya Serie A ekibi Fiorentina’nın başına geçmişti. Sezonun ilerleyen döneminde takımda istediği oyunu oturtan ve flaş skorlar alan Terim, İtalya Kupası’nda final maçına takımın başında çıkamadan başkan Vittorio Cecchi Gori ile yaşadığı kriz sebebiyle görevinden istifa etmişti.
Terim’in Fiorentina’dan eski öğrencilerinin Golden Foot’a yaptıkları açıklamalar şu şekilde:
NUNO GOMES: NASIL BİRİ OLDUĞUNU HEMEN ANLADIM
Fiorentina beni aradığında Portekiz ile EURO 2000’i yeni bitirmiş ve tatile çıkmıştım. Giancarlo Antognoni beni istemişti. Birkaç gün sonra Fatih Terim’den bir telefon aldım. Projesini anlattı ve beni çok istediğini, çünkü oyun tarzımdan dolayı takımına mükemmel uyacağımı söyledi. Ardından Floransa’ya gitmeyi kabul ettim. Kampa gittiğimde ağustos ayıydı. Portekiz ile yarı finale kadar çıktığım için kampa geç katılmıştım. Terim bana çok iyi davrandı. Floransa’da yaşayacak bir ev bulmadan önce 2-3 hafta aynı otelde kaldık. Ne tür biri olduğunu hemen anladım.
“NE YAZIK Kİ YETERİNCE ZAMAN VERMEDİLER”
Taraftarlar Terim’in çalışma biçimine, karakterine, takımı yönetmesine, fikirlerine hemen aşık oldular. Ne yazık ki Fiorentina’da Terim’e çok uzun süre vermediler. Ancak, o kısa dönemde bile kadrosundaki herkese damgasını vurdu. O bizden biriydi ve takımını herkese, her şeye karşı muhteşem savunurdu. Terim bizi her zaman yeteneklerimize ve niteliklerimize inandıran bir insandı. Bizi daha iyisini yapaya, rakip kim olursa olsun kazanmaya yönlendirirdi. Kararlılığıyla, inanışıyla bizi de inandırırdı. Sırrı ikna edici olmaktı. Bizi hep daha iyisini yapmaya teşvik ederdi. Sahada her birimiz canımızı dişimize takardık. Bize olan güvenini hep hissettik. Onun için savaşmaya hazırdık.
“YAPTIĞI BİR HAREKETİ HİÇ UNUTAMAM”
Terim bize futbol dışındaki sorunlarımızı unutmamızı söylerdi. Bizi sevdi ve antrenmanlara, maçlara konsantre olmamızı istedi. Size onunla ilgili bir şey anlatayım. Forma numaramla ilgili.. Fiorentina ile sözleşme imzalamadan önce oteldeydik. O akşam ailelerimiz ve iki ya da üç yöneticiyle birlikte yemek yiyorduk. Basın toplantısı hakkında laflıyorduk. Batistuta Roma’ya gittiği için bana 9 numarayı vermeyi düşündüklerini söylediler. 9 numarayı istemedim çünkü her zaman 21 numarayla oynamıştım. Yöneticiler 9 için beni zorluyordu. Fiorentina’da 21’i ise Bressan giyiyordu. Terim o an bana 21 numarayı giyeceğimin sözünü verdi. Yanımdayken Bressan’ı aradı ve forma için onunla konuştu. Bressan bu teklifi kabul edince ben de 21’i aldım. Bu yaptığı hareket beni çok etiledi. Beni mutlu etmek istiyordu ve bunu da her seferinde elinden geleni yaparak gösterdi.
GIUSEPPE TAGLIALATELA: MARADONA KADAR EFSANE BİRİDİR
Teknik direktör Fatih Terim’i herkes tanır. Çünkü çok şey kazandı ve bende olduğu gibi, onun oyuncusu olacak kadar şanslı olan herkes teknik direktörlük ve takım oyunu belirleme tarzına hayrandı. Bence dünyadaki herhangi bir teknik direktörü kıskanacak bir durumu yok. Dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri. Bizim için bir teknik direktörden fazlasıydı. İnsani nitelikleri, karizması ve her şeyden önce hem olumlu hem olumsuz her durumda gerçekten belirleyici biriydi. Terim’e karşı hep büyük sevgi. Çünkü o hepimize, başlangıçta benim gibi ilk 11’inde olmayanlara bile önemli olduğunu hissettirdi ve bir projenin parçası olduğumuzu gösterdi. O teknik direktörken yanında çalışmak isterdim çünkü Terim’le birlikte hem teknik hem de insani düzeyde birçok şey öğrenebilirsiniz.
Tüm Fiorentina oyuncularıyla kurduğu ilişki çok sağlıklıydı. Doğrudan, ciddi biriydi ve çok saygı uyandırırdı. Ona Galatasaray’da ‘İmparator’ derlerdi. Bunu neden dediklerini anladık. Bir devlet başkanından bir depo işçisine kadar herkesle ilişki kurdu. Terim çok büyük bir adamdı.
MARADONA ÖRNEĞİ: ONUN İÇİN GÖĞSÜMÜ YUMRUKLADIĞIMI HATIRLARIM
Karizma, Fatih Terim’in en büyük kozlarından biriydi. Çünkü her türlü rakiple yüzleşebilmeniz için size destek verirdi. Bir futbolcu olarak sizi öyle etkilerdi ki DNA’nız değişirdi. Soyunma odasında konuşmaya başlar başlamaz size özgüven verirdi. Soyunma odasında konuşurken göğsümü yumrukladığını hatırlıyorum. Sadece en iyiler böyledir işte. Maradona, Careca, Batistuta ve Rui Costa gibi efsanelerle birlikte oynadım. Bence Terim de onlar kadar büyük bir efsaneydi.
“GUARDIOLA VE KLOPP KADAR İYİYDİ”
Şu anda dünyanın en iyi teknik direktörü olarak Guardiola ve Klopp’u sayalım. Terim’in döneminde bu isimler Lippi ve Trapattoni’ydi. Terim de onlar kadar iyi bir teknik direktördü. Her türlü taktiksel durumu bilirdi ve takımına uygulatabilirdi. Takımın iyi oynamasını isterdi ve bunu severdi. Fiorentina’da Terim sayesinde çok eğlenirdik.
“KEŞKE BİRKAÇ YILIMIZ DAHA OLSAYDI”
Teknik taktik açıdan Fatih Terim modern teknik direktörler için öncü biriydi. Fikirlerini özümseyen oyuncuları varken harika futbol oynatırdı. Her şeyden önce şunu söyleyebilirim; Rui Costa, Fiorentina’daki en iyi futbolunu Fatih Terim ile birlikteyken oynadı. Rui Costa’nın etrafında kurduğu takımla fark yarattı. Teknik direktör olma fikrine hiç sahip olmadım ama Fatih Terim’in bir takıma hakim olma şekline her zaman hayran kaldım. Bir grubu nasıl idare ettiğini görmek heyecan vericiydi. Keşke Terim ile birkaç yılımız daha olsaydı. Çünkü teknik taktikten öte insani açıdan birçok şey öğrenebilirdim.
MARCIO AMOROSO: KARİZMASINI HEMEN ANLADIK! KİMSEYE BENZEMİYORDU
Fiorentina ile ilk antrenmanına çıkar çıkmaz ne kadar karizmatik biri olduğu hemen anlaşıldı. Nasıl hareket ettiğini, nasıl konuştuğunu ve nasıl biri olduğunu hemen fark ettik. Fatih Terim ile Fiorentina’da geçirdiğimiz sezon iyi anılarla dolu. Terim ile ilgili hafızama kazınan şey, daha önce çalıştığım hiçbir teknik direktöre benzememesiydi. Oyunun klasik yorumunun ötesine geçmemizi isterdi. Onunla birlikte tam sahada baskılı futbol oynardık. Kesinlikle devrimci biriydi. Tam sahada pres ve tam sahada bire bir savunma…
İlk maçlarda 11’de değildim. Parma’ya karşı oynadığımız maçta süre aldım ve gol attım. O andan itibaren daha çok şans bulmaya başladım. Fatih Terim beni hep gol atmaya teşvik ederdi. 7-8 gol attığımı hatırlıyorum. Beni her zaman motive ederdi. Çok memnundum. Çünkü, ben 7-8 gol atabilecek kalitede bir oyuncu olduğumu düşünmezdim. Sık sık beni hücum etmem konusunda ikna ederdi. Her zaman büyük bir vizyonu vardı.
“YENİDEN KARŞILAŞIP SOHBET ETTİK, HER ŞEYİ HATIRLIYOR”
Terim ile Fiorentina’da sadece 1 yıl çalıştım. Fiorentina’nın bir kutlamasında yeniden karşılaştık. Kolumdan tuttu ve beni bir köşeye çekti. Yarım saat sohbet ettik. Tüm maçları en ince detaylarına, benim neler yaptığıma kadar hatırlıyordu. İnanılmaz! Bu o sezonki Fiorentina’ya nasıl bağlandığını çok iyi anlatıyor.
FABIO ROSSITTO: ÇAĞININ ÇOK ÖTESİNDE BİR DEVRİMCİYDİ
Fatih Terim ile ilgili sadece güzel anılarım var. Floransa’ya geldiğinde büyük bir karizması ve önemli bir kişiliği olduğu hemen anlaşıldı. Güçlü ve ilgili bir adamla karşı karşıya olduğumuz çok açıktı. Galatasaray’dan hırslı, disiplinli, organize ve her şeyden önemlisi çok büyük bir agresiflikle gelmişti. Büyük fark yaratan bir karizması vardı. Teknik direktör olduğu açıklandığında Terim’i tüm takım çok merak ediyorduk. Nasıl çok başarılı biri olduğunu hemen anladık.
Antrenman metodlarıyla beni şaşırtmıştı. Maçlar sırasında bizi eğlendiren, çok soru soran ve hep hücum etmemizi isteyen bir teknik adamdı. Tüm antrenmanlarımız topa sahip olmaya, aniden kaybetmeye ve ardından topu hızlıca kazanmaya yönelikti. Oyuna bakışı açısından bir devrimciydi. Savunma anlayışı çağın çok ötesindeydi. Agresif oyun açısından gerçekten çok güçlüydü. Yıl boyunca aldığımız sonuçlar bunu gösteriyor. İtalya’da henüz oynanmayan bir oyunu oynatmaya çalışıyordu. Çok eğlendik, herkesi eğlendirdik ve kimle oynarsak oynayalım kazanmak için sahaya çıktık.
Terim ile birlikte rakipten hiç korkmadan futbol oynardık. Harika bir kişilikti. Rakip takım Terim için o kadar da önemli değildi. Terim rakiplerine kafayı takmazdı, günümüzdeki en büyük teknik direktörler gibi. Farkı yaratması gereken bizim oyunumuzdu ve Terim’in de bize aşılamaya çalıştığı zihniyet buydu.
“FIORENTINA’DA ŞANS BULAMAMASININ SEBEBİ…”
Türkiye’de çok büyük işler başarmış biri olarak İtalya’ya geldi. Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazanmıştı. Agresif, hücumcu ve yoğun pres ile dolu bir futbol oynatıyordu. Hızlı oyun açısından gerçekten inanılmaz bir takımı vardı. İtalya’da daha farklı, daha taktiksel bir futbol oynanırdı. İtalya’da çalışan yabancı teknik adamların daha farklı bir karakteri vardır. Savunmaya İtalyanlar kadar takıntılı değiller ve daha açık, daha hücumcu oyun oynatırlar. Bunun bedelini de öderler çünkü İtalyanlar için futbol öncelikle savunmadır. Terim de bence bu nedenle Fiorentina’da yeteri kadar şans bulamadı.
“TERİM BENİ DAHA İYİ BİR İNSAN YAPTI”
Terim ile ilgili beni en çok etkileyen şey, iki ağır antrenman gününde sonra bize 1 tam gün ve tam özgürlük verirdi. Bunu daha önce kimse yaptırmamıştı. Alışık olmadığımız için bize inanılmaz gelmişti. Bence çok doğru bir çözümdü. Futbol sadece çok çalışmak ve çok yorulmaktan ibaret değildir. Antrenmana ya da maça çıktığın zaman her şeyini verebilmelisin. Bunun için de dinç bir vücuda ve rahat bir kafaya ihtiyacın var. Bunda çok iyiydi. Bisikletin pedallarına çok iyi asılırdık ama sonra iyice dinlenirdik. O özgürlük günleri bize çok iyi gelirdi. Bu yöntem işe yarardı ve sahada 90 dakika boyunca hep dinç kalırdık.
Tüm Fiorentinalı takım arkadaşlarım gibi benim de Terim ile ilgili sadece güzel anılarım var. Dilimizi konuşmakta zorlanırdı ama çok sadık biriydi. Ona her an ulaşabilirdik ve takımdaki her bir oyuncuya dikkat ederdi. Başlangıçta takımdaki yerim çok sağlam değildi ama ilerleyen haftalarda forma şansı buldum. İnsani açıdan bana öğrettikleri için ona teşekkür ediyorum. Beni çok daha iyi bir insan yapan kişidir Fatih Terim.
SANDRO COIS: TERİM’İN EN BÜYÜK SİLAHI…
Fatih Terim, büyük şampiyonluklar kazanma yeteneğine sahip biriydi. Harika bir kişiliği vardı. Çok karizmatikti. Her zaman agresifti. Sahada her an baskı yapmamızı isterdi. Tüm boşlukları dolduran, rakibini affetmeyen bir takım yaratmak için çabalardı. Fatih Terim, kısa süre içerisinde Fiorentina’daki tüm futbolcuların kafasının içine girmeyi başardı. Herkesi bir arada tuttu, oynayanları ve oynamayanları ortak hedefe yönlendirdi. Takımda çok az oynayan futbolcular bile onu çok severdi. Herkesi işin içine dahil etme konusunda eşsiz biriydi. Bence bu, Terim’in en büyük silahıydı.
“MOURINHO’DAN ÖNCEKİ MOURINHO: TERİM”
Avusturya kampında çok güzel kokan purolar içtiğini fark ettim. Ona bu puroları nerede bulabileceğimi sordum. Hiçbir yerde bulamayacağımı, özel yapım olduğunu söyledi. İçmem için o purolardan birkaç tane verdi. Floransa’ya döndükten 10 gün sonra, evime bir koli dolusu o purolardan geldi. Bu Terim’di işte!
Karşılaştırma yapmam gerekirse Terim, Mourinho’dan önceki Mourinho’ydu. Çünkü, Mourinho gibi Terim de sizi ve ailenizi her açıdan mutlu etmek için çalışırdı. Terim, Mourinho kadar büyük kulüplerde şans bulamadı ve kupa kazanamadı ama bence bunun teknik direktörlük kalitesi açısından hiçbir önemi yok.
“SABREDECEK AKILDA YÖNETİCİLER YOKTU”
Terim İtalya’da şampiyonluklar kazanamadı çünkü çok açık sözlü biriydi. İkinci sebep ise İtalya’da ona sabredecek kadar akıllı yöneticiler yoktu. Fiorentina’dan ayrıldığında hepimiz çok mutsuz olduk. Sanırım başkanla bazı tartışmalar yaşamışlar. Fatih Terim’i ne zaman düşünsem, ne zaman biri bana Terim’i sorsa; aklımda hep çok güzel hatıralar canlanıyor.
MAURO BRESSAN: KARİYERİMİN EN İYİ FUTBOLUNU ONUNLA OYNADIM
Terim çok karizmatik ve direkt bir insandı. Tüm takımı harika bir grup yapmayı başardı. Onun bize inandığı kadar, biz de ona inandık. Floransa’ya gelir gelmez hepimizi aynı anda ve aynı tarafa kürek çeken harika bir takım haline getirdi.
Terim ile geçirdiğim o 1 sezonun ocak ve şubat aylarında kariyerimin en iyi futbolunu oynadım. Terim ile çok mutluydum. Torino’da Juventus’a karşı harika bir futbol oynadık. Sonra Milan’ı önce 4-0, ardından 2-0 mağlup ettik. Bana göre Fiorentina o dönem Terim ile birlikte harika futbol oynuyordu. Çok liyakatliydi, hak edeni oynatırdı. Bizi nasıl motive edeceğini çok iyi bilen, en iyi şekilde çalıştıran biriydi. Bir teknik direktör oyuncusunu önce kişiliğiyle etkiler. Terim, futbolcusundan çok yüksek verim almayı bilen biriydi. Takımdaki önemimi, sadece bir bakışla ya da doğru zamanda doğru bir kelimeyle anlatırdı. Her zaman motive ve kararlı bir şekilde sahaya çıkardım. Normalde yapabileceklerimden çok daha fazlasını yapar hale gelmiştim.
RYAN BABEL: BİZE HAKEM DÜDÜĞÜ ÇALANA KADAR PES ETMEMEYİ ÖĞRETTİ
Terim en başından itibaren bana çok sorumluluk verdi. O sezon tecrübeli oyuncularımız vardı ve ben de onlardan biriydim. Bence birlikte yaşadığımız en güzel an, Fenerbahçe’ye karşı kazandığımız derbi galibiyetiydi. Galatasaray için ve özellikle Fenerbahçe Stadı için özel bir maç. Orada kazanabilirseniz bu çok özeldir. Terim ile ilgili hatırladığım en kötü an ise görevden alınmasıydı. Bir grup oyuncu olarak büyük hayal kırıklığına uğramıştık.
Türkiye’nin her yerinde çok saygı duyulan bir insan. Takım olarak gittiğimiz her yerde bunun avantajını gördük. Takımını iyi motive ederdi. Futbolcuları üzerinde çok iyi bir etkisi vardı. Bize hakem düdüğü çalana kadar asla pes etmemeyi öğretti. Bu da onu özel bir teknik adam yaptı.