Türkler geliştirdi! Dünyadan talep yağıyor: Enerjide devrim

Ayartürk’ün yıllardır üzerinde çalışarak geliştirdiği cihaz, sadece “gizli ısı” ve “düşük atık ısı” kaynaklarından faydalanarak sıfır karbon emisyonlu, temiz enerji üretilebiliyor.

Neme doymamış havanın enerji kaynağı olarak kullanılmasıyla elde edilen akış gücünün türbin veya jeneratör olmadan doğrudan elektrik enerjisine dönüştürülmesini sağlayan bu teknoloji, taşınabilen ve kolay kurulabilen bir cihazla sunuluyor.

Cihazın uluslararası patent tescilini alan firma, yurt dışından gelen ilk siparişler doğrultusunda bu ay sonu ya da yeni yılın ilk günlerinde sevkiyat için hazırlık yapıyor.

RePG Enerji firmasının kurucusu ve genel müdürü Hasan Ayartürk, AA muhabirine, projesine 2015’te İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ARI Teknokent bünyesindeki İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’nde bir girişim olarak başladığını söyledi.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle 2016’da şirketleştiklerini belirten Ayartürk, “Prototipi 2017’de üreterek, anonim şirket olduk ve ilk ticari siparişi aldık. İlk ticari ürünü 2018’de üreterek faaliyetlere başladık. Bugün 2 teknokent, AR-GE merkezi ve üretim merkezi olmak üzere 4 lokasyonda 32 personelle, kendi patent ve lisanslarımızla, düşük sıcaklıklı atık ısılar, gizli ısı ve bağıl neme dayalı yenilenebilir enerji sistemleri üretimi, kurulumu ve devreye alınması alanlarında faaliyet gösteriyoruz.” diye konuştu.

Gizli ısının elektrik enerjisine dönüştürülmesi, bağıl neme dayalı yenilenebilir enerji sistemi projesi için 1992’den bu yana kişisel olarak çalıştığını aktaran Ayartürk, 20 yıl boyunca araştırma ve teorik çalışma yaptığı bilgisini verdi.

Yaklaşık 25 yıl bireysel, son 6 yıldır da RePG Enerji ekibi ile geliştirdiği ürünün dünyada yeni yeni bir teknoloji haline dönüştüğünü bildiren Ayartürk, şunları kaydetti:

“Ürünlerimiz, bağıl neme dayalı yenilenebilir enerji sistemi olarak tarif ettiğimiz, gizli ısının diğer enerji formlarına dönüştürülmesinden oluşan elektriği mekanik ısıtma ve soğutma enerjilerine dönüştürerek, bunların kullanılabilir enerji halinde sunulmasını sağlıyor. Günümüzdeki teknolojiyle elektrik enerjisine dönüştürülemeyecek kadar düşük sıcaklıkta atık ısıları ve havadaki serbest su buharını kullanarak elektrik enerjisi üreten, bunu gerek şebekeye veren gerek doğrudan kullanıma sunan ürünler üretiyoruz. Bizim ürünlerimizle kıyaslanabilecek bir ürün, Türkiye’de de dünyada da bulunmuyor. Ürünlerimiz, yüzde 95 seviyesinde yerli üretim. Sadece internet bağlantısını sağlayan birkaç elektronik parça ithal. Bu nedenle maliyetlerimiz ucuz, fiyatlarımız kıyaslanamayacak derecede farklı.”

Ayartürk, ürettiği teknolojinin patentli olduğunu belirterek, “Geçen ay itibarıyla uluslararası patent tescili olarak tescillendi. Bunun yanında 30 patent başvurumuz oldu. Bunlardan 6’sının patent süreci tamamlandı ve tescillendi. Diğer 24 patentin tescil süreci devam ediyor.” dedi.

– ÇOĞUNLUKLA FABRİKA VE OTELLERDE KULLANILIYOR

Ticari olarak satışını yaptıkları ürünlerde 40 derecelik ısıları elektrik enerjisine dönüştürebildiklerini anlatan Ayartürk, bağıl neme dayalı yenilenebilir enerji sisteminde, herhangi bir sıcaklık farkına gerek duyulmaksızın hissedilemeyen sıcaklıkların oluşturduğu ısıyı kullandıklarını anlattı.

Gizli ısının oluşumuna ilişkin bilgi veren Ayartürk, şöyle devam etti:

“Su buharının buharlaşması esnasında bir ısı değişimi olmamasına rağmen büyük bir enerji dönüşümü kullanılıyor. Havanın sıcaklığı 30 dereceyken yere su döküldüğünde su 100 derecede buharlaşmasına rağmen bu suyun buharlaştığını görüyoruz. Buna ‘gizli ısı’ diyoruz. Buharlaşma esnasında çektiğimiz yüksek miktardaki ısıyı kullanıyoruz. Burada çok nemli bir ortamla az nemli bir ortama ihtiyaç var. Gün içindeki nem değişikliklerini kullanabiliyoruz. Sabah saatlerinde havadaki nem çok fazla, öğlen daha az olur. Bu ikisi arasındaki farkı kullanarak da enerji üretimi gerçekleştirebiliyoruz.”

– “ÜRETTİĞİNİZ ELEKTRİK, YILLAR BOYUNCA BEDAVAYA GELİYOR”

Ayartürk, güneş, rüzgar, jeotermal gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre geri ödeme sürelerinin daha kısa olduğunu ve 1-2 yıl arasında değişiğini dile getirerek, “En fazla 2,5 yılda kurulum maliyetlerini karşılayabilen bir kazanç sağlıyor. Bu kazancı, lisans elektrik satışı kapsamında, elektrik satışı yaparak ya da tüketilen elektrikten tasarrufla sağlayabiliyorsunuz. Bu, daha da fazla kar sağlıyor, elektrik satışına göre. Verdiğiniz paraları geri kazandıktan sonra artık ürettiğiniz elektrik, yıllar boyunca bedavaya geliyor.” ifadesini kullandı.

Farklı kapasitelerde 4 tip endüstriyel ürünleri olduğunu, bunları daha çok fabrikalara, otellere ve hobi ölçeğindeki işletmelere sattıklarını kaydeden Ayartürk, ihracat için Pakistan merkezli, Orta Doğu ve Avrupa’da faaliyet gösteren büyük bir enerji firmasıyla anlaştıklarını belirtti.

Bu firmaya ihracat için gerekli işlemleri başlattıklarını, siparişleri hazırlama sürecinde olduklarını dile getiren Ayartürk, “Bu ayın sonunda ya da önümüzdeki yılın başlarında ilk sevkiyatımızı yapacağız. Avrupalı bir firmayla ve Rusya ile de görüşmelerimiz devam ediyor. İhracatımız artacak.” açıklamasında bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir