Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye‘yi “emperyalist ajandası” olan ülkeler arasında saymasına tepki göstererek, “Sayın Macron’un açıklamaları son derece talihsiz olmuştur. Sonuçta Türkiye olarak biz Afrika‘da veya başka yerde hiçbir ülkeyi rakip olarak görmüyoruz ve hiçbir ülkeyle de bir problemimiz yok. Tam tersine herkesle iş birliği yapmak arzusundayız.” dedi.
Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Fransa’nın Türkiye’nin en önemli ticari ortaklarından biri olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, “Geçen sene 17 milyar dolar civarında bir ticaret hacmini yakaladık. Bu sene rakamlara baktığımız zaman 19 milyar dolara yaklaşacağız. İnşallah bu yaz aylarında artış daha da fazla olur, 20 milyar doları yakalarız.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye-Fransa Ortak Ekonomi ve Ticaret Komisyonu (JETCO) mekanizmasının düzenli şekilde sürdürülmesinde fayda olduğunu belirterek, “İş insanlarımızı karşılıklı yatırımları arttırmaya, hatta üçüncü ülkelerde ya da bölgelerde de iş birliğine gitmelerini teşvik etmemiz lazım. Bu konuda da mutabıkız.” değerlendirmesini yaptı.
Savunma sanayi konusunda gündemde SAMP-T projesi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu konunun iki ülke Cumhurbaşkanları arasında da ele alındığını belirterek, “Proje konusunda teknik heyetlerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bu ay içinde Türkiye-İtalya-Fransa üçlü teknik düzeyde video konferans yöntemiyle görüşme gerçekleştirecek.” diye konuştu.
“AB ancak Türkiye ile potansiyelini hayata geçirebilir”
Çavuşoğlu, vize başvurularında Türk vatandaşlarının yaşadıkları sıkıntıların aşılması konusunda Colonna’ya Türkiye’nin beklentilerini ilettiğini kaydederek, “Bu sorunun da en kısa süre içinde çözülmesi gerekliliğine inanıyoruz.” dedi.
Görüşmede terörle mücadelede Türkiye’nin beklentilerinin de anlatıldığını ifade eden Çavuşoğlu, “Özellikle Fransa’nın PKK ve DHKP-C unsurlarına yönelik Fransa’da aldığı tedbirler için teşekkür ediyoruz. Gerek gözaltına alınma, gerekse mal varlıklarının dondurulması gibi beklentilerimizin bir kısmını karşıladılar. Ama gerek iade gerekse ilave tedbir için taleplerimiz de var. Onların da karşılanmasını umut ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Ukrayna’daki savaş çerçevesinde yaşanan son gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa ve Avrupa Birliği için ne kadar önemli bir ülke olduğunu bir kere daha gösterdiğine vurgu yaparak, “Bunun konjonktürel olmamasını diliyoruz. Sadece ihtiyaç duyulduğu zaman Türkiye’ye önem verilmemesi gerekiyor. Biz şunu açık yüreklilikle söylemek istiyoruz. AB ancak Türkiye ile potansiyelini hayata geçirebilir ve gerçek anlamda bir jeopolitik aktör olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
İki ülkenin Doğu Akdeniz, Ege, Kıbrıs, Suriye, Irak, Libya, Kafkasya ve Ukrayna konularında görüş ayrılığı içinde olduğu konuların da olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Açık yüreklilikle hepsini kendi aramızda konuşuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ukrayna’daki savaşın bir an önce durdurulması ve adil bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ediyoruz. Diğer taraftan tahıl koridoru sorunsuz bir şekilde ilerliyor. Sayın Colonna’ya bu konuda da bilgi verdim. Bugüne kadar iki milyon tondan fazla Ukrayna tahılı Ukrayna’dan çıktı.”
Çavuşoğlu, Fransa’yı da Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için gösterdiği çabadan dolayı desteklediklerini belirterek, barışın adil olması gerektiğine vurgu yapıp, “Özellikle Ukrayna için adil bir barış olması lazım. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tesis eden bir barışın olması gerekiyor. Bu konuda da birlikte çalışmaya hazırız.” dedi.
“Fransa’nın ve AB’nin Kıbrıs Türklerine 2004’te verdiği sözleri tutmalarını bekliyoruz”
Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de kalıcı bir çözümden yana olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, AB dahil tüm üçüncü aktörlerin tarafsız bir tutumla Türkiye’nin diplomasi çağrısını desteklemesi gerektiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, adadaki Annan Planı referandumunun ardından KKTC üzerindeki kısıtlamaları kaldırma sözünü hatırlatarak, “Fransa’nın ve AB’nin Kıbrıs Türklerine 2004’te verdiği sözleri tutmalarını bekliyoruz.” dedi.
Suriye’de devam eden iç karışıklığa da değinen Çavuşoğlu, siyasi çözüme yönelik çabaların artırılması gerektiğine işaret ederek, “Ama bir kere daha vurgulamak isterim. PKK/YPG’nin Suriyeli sivilleri ve ülkemizi hedef almaya devam eden saldırılarına karşı da kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunu sürdüreceğimizi de biraz önce Catherine’e söyledim.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Libya’daki sorunların da seçimle çözülebileceğini ve bu konuda uluslararası toplumdan tek ses çıkması gerektiğini belirtti.
Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrar için önemli bir fırsatın ortaya çıktığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan görüşmeleri gibi süreçlerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
“Sayın Macron’un açıklamaları son derece talihsiz olmuştur”
Fransız mevkidaşının, Cumhurbaşkanı Macron’un Cezayir’de yaptığı bir konuşmada “Türkiye, Rusya ve Çin’i neo-kolonyal ve emperyalist ajandaları olan ve el altından Fransa düşmanlığı yapan ağlar olduğu” konusundaki sözlerinin Türkiye ile ilgili olmadığını belirtmesi üzerine Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Sonuçta üç ülkeden bahsetti Sayın Macron konuşmasında. Bunlardan bir tanesi de Türkiye. Ne yazık ki Batı Balkanlarla ilgili yapılan konuşmalarda da Türkiye’yi Çin ve Rusya’yla aynı kategoriye sokmaya çalışan AB üyesi ülkeler var. Oysa Batı Balkanlar’ın istikrarı ve ekonomik kalkınması için en çok destek veren ülkelerin başında da istisnasız tüm ülkelerin en çok güvendiği ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Dolayısıyla Türkiye’yi burada veya başka yerde rakip olarak görmek doğru değildir. Ben açıkça söylemek isterim. Sayın Macron’un açıklamaları son derece talihsiz olmuştur. Sonuçta Türkiye olarak biz Afrika‘da veya başka yerde hiçbir ülkeyi rakip olarak görmüyoruz ve hiçbir ülkeyle de bir problemimiz yok. Tam tersine herkesle iş birliği yapmak arzusundayız.”
Çavuşoğlu, Fransa’nın Türkiye’yle istişare mekanizmalarına Afrika‘yı ekleme teklifini Türkiye’nin memnuniyetle kabul ettiğini hatırlatarak, iki ülkenin Afrika konusunda yapacağı iş birliğinin en çok Afrika’nın yararına olduğunu söyledi.
Şirketlerin rekabet etmesinin normal olduğunun, ülkelerin rekabetinin ise normal olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Afrika’da hiçbir yere sömürgeci bir yaklaşımla gitmediğini vurguladı.
Çavuşoğlu, “Tam tersine eşit ortak gibi görüyoruz. Zaten Türkiye’nin şu anda Afrika’da çok popüler olmasının sebebi bu. Yani Türkiye seviliyor. Her Afrika ülkesinde seviliyor. Çünkü Türkiye onlara aynı göz hizasında bakıyor, aynı samimi dille konuşuyor, eşit ortak gibi görüyoruz. Yani tepeden bakmıyoruz.” diye konuştu.
“Fransa bazı Afrika ülkelerine geri dönmekte zorlanıyorsa Fransa’ya da yardımcı olabiliriz.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin güvenilir bir ortak olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, Afrikalıların en çok Fransa ve Türkiye’deki Afrika zirvelerine katıldığını da vurgulayarak, “Gelin Afrika’nın kalkınmasına birlikte katkı sağlayalım. Zaten Afrika ülkeleri de sömürgeci yaklaşımları kabul etmiyor. Bunu tarihte de gördük, şimdi de görüyoruz. Çünkü Afrika halkı gururlu bir halk.” değerlendirmesini yaptı.
“Fransa’nın geçmişteki sömürgecilik anlayışı Afrika’da tutmadı”
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Cezayir ziyareti sırasında Türkiye dahil başka ülkelere Afrika konusunda yönelttiği itham üzerine Türkiye’nin, “Fransa’nın en kısa zamanda, kendi sömürgeci geçmişiyle yüzleşmesi” yönündeki yanıtına ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye’nin açıklamalarında net ifadeler kullandığını belirtti.
Çavuşoğlu, “Fransa’nın geçmişteki sömürgecilik anlayışı Afrika’da tutmadı. Şimdi o ülkelerde sömürgeci olarak mevcudiyeti yok artık Fransa’nın.” dedi.
Türkiye’nin açıklamasında Fransa’nın “geçmişteki sömürgeci yaklaşımından” ders alması gerektiğinin vurgulandığını hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Afrika’da Fransa aleyhine bir açıklama, bir tutum varsa bunu Türkiye’de veya başka ülkelerde aramaması gerekiyor. Bu, biz o ülkeleri Fransa’ya karşı kışkırttığımız için değildir. Geçmişte olan hatalardandır. Bu hatalar düzeltilebilir mi? Düzeltilir. Düzeltmek için de Türkiye’nin Afrika’ya yaklaşımını örnek alması gerekiyor. Söylediğimiz gayet açık ve net. Ama biz bu açıklamayı da durup dururken yapmadık. Sayın Macron’un Cezayir’de Afrika’da Türkiye’ye karşı yaptığı açıklamalar neticesinde Bakanlık olarak açıklama yapmaya ihtiyaç duyduk.”
Gıda ve enerji krizi
Çavuşoğlu, Ukrayna’dan tahıl sevkiyatına ilişkin bir soru üzerine, gemilerin sayısının her geçen gün arttığına ve kara yolu üzerinden de sevkiyata da dikkati çekerek, “Özellikle Lviv’e giderken 50 kilometrelik bir tır kuyruğu gördük Ukrayna-Polonya sınır kapısında.” dedi.
İhracatın önünde herhangi bir engelin olmaması gerektiğini ve Türkiye’nin her iki tarafla da temaslarını sürdürdüğünü belirten Çavuşoğlu, “Diğer taraftan, Rusya’nın tahıl ihracatının önündeki engellerin özellikle lojistik, sigorta ve bankacılık ödemeler konusundaki engellerin olmadığını, kalktığını ABD’nin de açıklaması önemlidir.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Bu adımın; inşallah Zaporijya Nükleer Santrali konusunda da bir mutabakata varılırsa ve savaş tutuklularının, esirlerinin değişimi konusunda bazı güven arttırıcı adımlar atılabilirse tüm bu adımların kalıcı bir ateşkese evrilmesini arzu ediyoruz. Bu yönde çabalarımızı da arttırarak devam edeceğiz.”
Fransa’nın da ateşkes konusunda samimi çabaları olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, savaşın uzamasının, özellikle enerji ve gıda krizi gibi çok önemli krizleri beraberinde getirdiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, “Türkiye olarak biz Avrupa’ya ya da dünyanın başka bölgelerine göre daha iyiyiz diye vurdumduymaz olamayız. Enerji fiyatları tabii bizi de etkiliyor. Özellikle gaz ve diğer konularda fiyatlar üç kat, dört kat arttı. Sonuçta tüm dünyanın sorunu. Çözümü de bizim elimizde.” değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)